Bu çalışma, Türkiye’de aile yapısının geçirdiği dönüşümü, özellikle kadın istihdamı ve doğurganlık oranları arasındaki ilişki ekseninde ele almaktadır. Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren devletin izlediği aile ve nüfus politikaları Türkiye’de ailenin siyasal bir nesne olarak görülmesine yol açmıştır. Bu çerçevede siyasal iktidarlar aile kurumuna daima önem vermişler, dönemsel olarak kimi zaman anti-natalist kimi zaman da pro-natalist politikalar izlemişlerdir. Çalışmada özel olarak son yıllarda aile politikaları bağlamında kadınların iş gücüne katılımını teşvik eden düzenlemeler ile doğurganlık oranlarını artırmaya dönük politikaların eşzamanlı yürütülmesinin yarattığı yapısal gerilim, ulusal ve uluslararası literatür ışığında tartışılmaktadır. Bu bağlamda, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine dayalı olarak 81 il düzeyinde son beş yılın (2020-2024) verilerini kapsayan kadın istihdam oranları ve toplam doğurganlık hızları kullanılarak bir korelasyon analizi gerçekleştirilmiştir. Analiz sonucunda, kadın istihdam oranları ile doğurganlık hızları arasında güçlü ve negatif yönlü bir ilişki olduğu (r =-0,763; p <0,01) ortaya konulmuştur. Bulgular, Türkiye’de kadın istihdamını artırmaya yönelik politikaların, eşzamanlı olarak yürütülen doğurganlığı teşvik edici uygulamalarla çeliştiğini göstermektedir. Çalışmanın temel argümanına göre, mevcut sosyoekonomik yapı içerisinde kadının iş gücüne katılımının oranlarının artması toplam doğurganlık hızı üzerinde sınırlayıcı bir etki yaratmakta ve bu iki hedefin eşzamanlı olarak yürütülmeye çalışılması aileyi korumaya yönelik politikalarda çözülmesi güç bir paradoks oluşturmaktadır.
This study examines the transformation of the family structure in Turkey, focusing particularly on the relationship between female employment and fertility rates. Since the foundation of the Republic, the state’s approach to family and population policies has positioned the family as a political object in Turkey. In this context, political authorities have consistently attached importance to the family institution, periodically implementing either antinatalist or pronatalist policies. Specifically, this study discusses, in light of national and international literature, the structural tension arising from the simultaneous implementation of policies aimed at promoting women’s participation in the labor force and increasing fertility rates in recent years. In this regard, a correlation analysis was conducted using the Turkish Statistical Institute (TÜİK) data on female employment rates and total fertility rates across 81 provinces for the last five years (2020–2024). The analysis revealed a strong and negative relationship (r =-0.763; p <0.01) between female employment rates and fertility rates. The findings indicate that policies designed to increase female employment in Turkey conflict with simultaneous efforts to boost fertility. The central argument of the study is that within the current socioeconomic context, the rise in women’s labor force participation exerts a limiting effect on total fertility rates, and the attempt to pursue these two goals simultaneously creates a structural paradox that is difficult to resolve within family-oriented policy frameworks.
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | Family Sociology |
| Journal Section | Articles |
| Authors | |
| Publication Date | October 30, 2025 |
| Submission Date | July 5, 2025 |
| Acceptance Date | October 17, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Issue: AİLE YILI ÖZEL SAYISI |