Makalenin
konusu son iki asırda Filistin ve Kudüs’ün genel olarak sosyal ve siyâsî durumudur. Özellikle yirminci yüzyılda Orta
Doğu’nun petrol ve Filistin olmak üzere iki önemli sancılı meselesi vardır. Son
zamanlarda Kudüs Türkiye gündeminden hemen hemen hiç düşmemektedir. Bu bağlamda
makalenin amacı Filistin ve Kudüs dosyasını bir daha hatırlatmaktır.
İlk defa Filistin’de
İbrahim Paşa zamanında katolik ve
protestan misyoner okulların açılmasıyla Avrupa tarzı kültür hareketleri
başgösterdi. Yahûdilerin Filistin için örgütlü olarak çalışmalarını 1861
tarihine kadar götürebiliriz. Bu tarihte
İngiltere ve Fransa’da kurdukları cemiyetlerle, Yahûdîleri koruma ve
Filistin’i Yahudi ülkesi yapabilme faaliyetlerine başlamışlar ve fikirde kalan
bu hareketlerini 1882 tarihlerinden itibaren iki yolla eyleme dönüştürmüşlerdir. Birincisi
Filistin’e göçler ve yerleşme çabalarıdır. İkinci sebep ise 1877-18778 Osmanlı Rus Savaşı (93
Harbi)’ndan sonra, siyonistlerin
Filistin’i yurt yapma düşüncesi ile uluslararası düzeyde girişimlerde
bulunmalarıdır. Yahudilerin bu girişimlerine tepki olarak, Osmanlı devlet
erkanı Filistin’e yapılacak Yahûdî
göçünün var olan düzeni bozacağını düşünmüş ve Padişah İkinci
Abdülhamid ve diğer devlet ricali Filistin topraklarında
Yahûdî yerleşimine karşı engel olma siyasetini uygulamışlardır.
Filistin meselesinde İttihad Terakkî Fırkası ilk zamanlar ılımlı tavır
sergilemiş fakat daha sonraları onlar da Sultan Abdülhamid’in Filistin siyasetini
benimsemiş ve Yahûdî göçünü engellemeye çalışmışlardır. Birinci Dünya Savaşı ve
İkinci Dünya Savaşı sonrası gelişen siyasi olaylar, Osmanlı hükûmetlerinin
haklılığını ortaya koymuştur. Günümüzde bölgede insanlık dramı yaşanmakta olup, bunun tek sorumlusu büyük
güçler ve İsrail’dir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 27 Ekim 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 |