İbrahim Şinasi ile başlayan Yeni Türk edebiyatın önde gelen ismi Ahmet
Mithat Efendi’dir. O, okuma yazma bilen ya da çevresinde okuyan birinden
dinleyen hemen her insana seslenir. Edebiyat anlayışının temelinde çok az okuma
yazma bilen bir toplumun, kitap okuma alışkanlığı kazanması ve eğitilmesi
yatar. Bu nedenle olabildiğince sade bir dil ve basit konulu hikâye ve romanlar
yazar. Kalemini edebiyatın ve yeni Türk insanın aydınlanmasına adayan Ahmet
Mithat Efendi, Tanzimat edebiyatı döneminde şiir dışındaki bütün edebî türlerin
yanında tarih, coğrafya, tıp, felsefe gibi alanlarda da eserler ortaya koyar.
Yaratılışına bağlı olarak dur durak bilmeyen çalışma gayreti ona ün ve servet
kazandırır.
Ahmet Mithat Efendi, Kafkaslara her zaman duyarlı olur. Bunda atalarının
oradan İstanbul’a gelmiş olmasının etkisi büyüktür. Ana yurdundan kendisine
kalan en büyük miras oralarda yaşanan zulümler ve sürgünlerden ötürü duyduğu
acıma hissidir. Bu nedenle Orta Asya’dan İstanbul’a gelen gençlerle ilgilenir.
Onlara her konuda yardımcı olur. Zaman zaman eğitim için gelen gençlerden
manevi evlat edindiği de olur. Mithat Efendi, Kafkas insanını ve coğrafyasını
tiyatro, hikâye ve romanlarına taşır. Tek başına çıkardığı Tercüman-ı
Hakikat’in oralarda okunması Orta Asya’da tanınmasını sağlar. Buralarla kurduğu
edebî ve millî bağ çok önemlidir. Onun Kafkaslara ve bütün Türk dünyasına
duyduğu sevgi karşılıksız kalmaz. 16 Aralık 1912’de ölüm haberi Orta Asya’da
üzüntüyle karşılanır. Onu tanıyanlar, evlatlarını koruyan, kollayan bir babayı,
Efendi Baba’yı kaybetmenin büyük hüznünü yaşarlar.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 15 Mart 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |