Background and Aims: Celiac disease represents a significant health problem worldwide in identified patients; however, the severe enteropathy of celiac disease can be controlled with a gluten-free diet. Population screening studies using IgA/IgG antigliadin antibody determinations in patient serum as the first step and evaluation of the antigliadin antibody- positive subjects by IgA class anti-endomysium antibody tests as the second step has been the most common screening schedule. The aim of this study was to assess the prevalence of celiac disease in our local area. Materials and Methods: One hundred ninety-four students (104 girls, 90 boys, mean age 9.8 years) were enrolled in the study. Ages ranged from 7 to 14 years. Antigliadin antibodys of both IgG and IgA classes were measured by enzyme-linked immunosorbent assay and IgA class anti-endomysium antibody was measured in antigliadin antibody - positive cases by Euroimmune titerplane technique (Medizinische Laboradiagnostika). Results: Antigliadin antibody-IgA were positive in 43 students, antigliadin antibody - IgG were positive in 21 students and only one student was positive for anti-endomysium antibody. Sensitivity and specificity for antigliadin antibody were 100% and 87%, respectively, and for anti-endomysium antibody were 100% and 100%, respectively. Conclusions: Prevalence of celiac disease in the study population was 0.51%. This value is less than in other countries. The findings suggest the importance of the primary testing of autoantibodies in future celiac disease screening policies in this area. Although the number of the studied population was insufficient for generating the results to the entire population, it will be a guide for future evaluations in our region.
Giriş ve Amaç: Çölyak hastalığı tüm dünyada yaygın olarak görülen ve sebep oluğu siddetli enteropati glutensiz diyetle düzelebilen bir hastalıktır. Toplumdaki tarama çalışmalarında en yaygın yöntem, ilk adımda hasta serumunda antigliadin antikorlarını araştırmak, daha sonrasında ise anti endomisyum antikorların varlığını belirlemektir. Çalışmamızın amacı, bölgemizdeki çölyak hastalığı sıklığını tespit etmektir. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya yaşları 7 ile 14 arasında değişen 194 çocuk (104 kız, 90 erkek, ort. yaş 9.8 yıl) katıldı. IgA ve IgG tipinde antigliadin antikorları ELISA yöntemiyle, antigliadin antikoru pozitif olanlarda da anti endomisyum antikoru ise, Euroimmun titerplane technique (Medizinische Laboradiagnostika) yöntemiyle bakıldı. Bulgular: 43 öğrencinin antigliadin antikoru IgA'sı pozitif, 21 öğrencinin antigliadin antikoru IgG'si pozitif ve sadece bir öğrencinin anti endomisyum antikoru antikorları pozitif bulundu. Antigliadin antikorlarının hassasiyet ve özgüllüğü sırasıyla %100, %87, anti endomisyum antikoru hassasiyet ve özgüllüğü ise %100 olarak bulundu. Sonuç: Yöremizde çölyak hastalığı sıklığı %0.51 olup, dünyadaki oranlardan oldukça düşüktü. Bulgularımız ilerde yapılacak çölyak hastalığı taramalarında antikor tespitinin yararlarını göstermiştir. Örnekleme sayımızda belirlediğimiz oranları, tüm popülasyona genelleyebilmek için yeterli olmadığı halde, bu tür bir çalışma, bölgede yapılacak diğer araştırmalara yol göstermesi açısından önem taşımaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2007 |
Published in Issue | Year 2007 Volume: 6 Issue: 3 |
test-5