Düşünce tarihinin çelişkilerle dolu, karamsarlığıyla meşhur filozofu Arthur Schopenhauer yaygın kanaatin aksine bir mutsuzluk manifestosu yapmaz. Düşüncesini detaylarıyla inceleyen her okurun karşılaşacağı üzere Schopenhauer özünde karamsar değil gerçekçidir. Yaşamın sunduğu acıları, dünyanın kötülüklerini görmezden gelmez aksine bunları her fırsatta dile getirir. Onu cezbedici kılan şey yaşamın bir bütün olarak ele alındığında, içindeki kötülüklerle beraber anlamlı ve yaşanmaya değer olduğu fikridir. Mutluluk anlayışına, insanın bu dünyaya geliş amacının mutluluk olmadığı ön kabulüyle başlayan Schopenhauer’ın bu düşüncesi yıllar içinde değişecek ve en nihayetinde düşünürün ağzından mutlu bir yaşamın formülüne ulaşacaktır. Bu makalenin amacı Schopenhauer’ın düşüncesindeki mutluluk fikrinin hangi imkânlar dâhilinde ortaya çıktığını göz önüne sermektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 7 |