يُعتبر ذكر الكلام هو الأصل، إذ هو الوسيلة الأولى لإيصال المعاني المختلفة إلى ذهن السامع، إلّا أن هناك وسائل بلاغيّة أخرى تحقّق ذلك الغرض، ومن أهمّها أسلوب الحذف الّذي يعتبر أحد نوعَي الإيجاز، وهو أحد موضوعات علم المعاني أحدِ فروع البلاغة العربيّة. فحذف المفردات أو الجمل بأنواعها وخصوصًا أحدِ ركنَي الجملة من الكلام قد يكون أبلغ من الذّكر في بعض الحالات. إنّ المسند إليه هو الرّكن الأساس للجملة بنوعيها، والمبتدأ هو المسند إليه في الجملة الاسميّة، وبما أنّ المبتدأ في الجملة الاسميّة هو الرّكن الذي عليه يبنى الكلام فإنّ ذكره ممّا تقتضيه قواعد النحو والبلاغة؛ ولكن هناك بعض المواضع يكون فيها حذف المبتدأ أفصح من ذكره. يحذف المبتدأ في الجملة الاسميّة لتحقيق أغراض بلاغيّة مختلفة في النّصوص الشّرعيّة والأدبيّة والشّعر والنثر العربيّ إذا تحقّقت الشّروط الّتي تُرجِّح كفّة الحذف على الذّكر. ومن أهمّ هذه الشّروط أن يكون الحذف لتحقيق غرض بلاغيّ، وأن تكون هناك قرينة تدلّ على المحذوف. تتحدّث هذه الدّراسة عن أهمّ أغراض حذف المبتدأ في القرآن الكريم خاصّة. بعد الاستقراء للآيات الكريمة من مختلف السّور في القرآن الكريم وصل بنا البحث إلى وجود سبعة أغراض مهمّة حُذف المبتدأ لأجل تحقيقها في آيِ الذّكر الحكيم. فقد يُحذف المبتدأ في الآية الكريمة احترازًا عن العبث أو لضيق الوقت والمقام أو لظهوره واشتهاره أو لدواع يقتضيها مجرّد الاختصار أو للتّنبيه على الخبر أو بغرض المدح والذّم أو للتّعجيل بالمَسرّة والمَساءة.
Arap belagat kurallarına göre sözde asıl olan herhangi bir eksiltmeye gidilmeksizin meramı yeterli kelimeler ile anlatmaktır ki bu, çeşitli manaları muhataba ulaştırmanın ilk yoludur. Bunun yanında söz konusu amacı karşılayan farklı belagat üslupları da vardır. Bunların Arap edebiyatında örneklerine en sık rastlananlardan biri “hazf” yöntemidir. Söz konusu yöntem, Belagat ilminin ana konularından Meânî başlığı altında değerlendirilen Îcâz yönteminin iki türünden birisi olmakla beraber kelime veya cümle eksiltmek suretiyle sözü gereksiz uzatmalardan arındırmayı ve az ifadeyle çok şey aktarmayı hedeflemektedir. Kelimeleri, cümleleri ve özellikle cümlenin temel ögelerinden birini hazfetmek, şartların oluştuğu durumlarda belagat açısından bunlara yer vermekten çok daha etkili olduğu kabul edilmektedir. İsim ve fiil cümlelerinin öznesi ve temel ögesi kabul edilen Müsnedün İleyh, isim cümlesi özelinde Mübtedâ adıyla anılmaktadır. İsim cümlesinin temel ögesi olması hasebiyle Mübtedâ’nın cümleden düşürülmemesi esastır. Ancak bazı durumlarda söz konusu ögenin hazfi, sözün edebi yönünü açığa çıkarmak açısından cümlede yer almasından daha etkili olmaktadır. Mübtedâ, belirli şartların oluşması durumunda farklı belâğî gayeleri ortaya koymak adına Kur’ân ve Sünnet metinlerinin yanı sıra Arapça edebi metin ve şiirlerde çokça hazfedilmektedir. Cümlede yer alan bir ögenin hazfedilmesi için öne sürülen ilk şart, ilgili ögenin hazfedilmesinin belâğî bir amacı gerçekleştirmesine bağlı olmasıdır. Bir diğer şart ise hazfedilen ögeye işaret eden açık bir karinenin bulunmasıdır. Bu makalede, Kur’ân ayetleri özelinde Mübtedâ’nın hazfedilme gerekçelerinin en önemlileri açıklamalı örnekler ile ele alınmıştır. Araştırma sonucu ayet-i kerimelerde Mübtedâ, yedi önemli belâğî gayeyi gerçekleştirmek üzere hazfedilmiştir. Nitekim ayet-i kerimelere bakıldığında Mübtedâ’nın, gereksiz yere sözü uzatmaktan kaçınmak, zaman darlığı veya durumun elverişsiz olması, Mübtedâ’nın açık ve malum olması, mücerret ihtisarı gerektiren durumların mevcudiyeti, Haber’in önemini vurgulamak, övmek veya yermek, sevinç veya üzüntü haberini vakit kaybetmeksizin vermek gerekçeleriyle hazfedilği görülmektedir. Kur’ân ayetlerinde Mübtedâ söz konusu yedi amaç dışında farklı belâğî gayeleri gerçekleştirmek üzere hazfedilmiş olsa da bu makale -konunun genişliğine binaen- söz konusu en önemli yedi amacı incelemekle sınırlandırılmıştır.
Primary Language | Arabic |
---|---|
Journal Section | Araştırma makaleleri |
Authors | |
Early Pub Date | June 30, 2022 |
Publication Date | June 30, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 5 Issue: 10 |