The Karagöz tradition is an ancient tradition that has been maintained for hundreds of years. This tradition, like many other traditions, has changed and transformed within the process. Reasons such as the gradual disappearance of Karagöz performance environments since the last periods of the Ottoman Empire, the assumption of the functions of the artists performing Karagöz in society by other actors (cinema, western theatre, TV, telephone, etc.), and the young generation’s lack of interest in this art have brought about the concern of its extinction, transforming the tradition. Among the basic problems of this tradition are the facts that; Karagöz’s language and text content are not adapted to the present day; children and young people do not have a sense of curiosity towards tradition; Karagöz cannot find a place for itself in formal, non-formal education and informal teaching; artists do not have an environment to transfer this tradition; the tradition is removed from its context with wrong practices and is excessively commercialized; and the master-apprentice relationship is not as strong as it was before. Any event that prevents transfer from generation to generation also affects the tradition. This article focuses on how the apathy of younger generations can be changed with applied folklore approaches, on the fact that we should not see every practice in which the name Karagöz is mentioned as protection (based on the conservation approach of Intangible Cultural Heritage) and on how Karagöz can find new transmitters and performance environments when the tradition is transferred with ‘correct practices’. In the article, past Karagöz practices and today’s Karagöz practices have been compared, based on the findings obtained in the field research. New performance styles of the Karagöz tradition and whether these performances comply with the conservation approach in the Convention on Intangible Cultural Heritage have been discussed. Based on the research, it has been concluded that thanks to the support of the state and the joint work of experts who know the job, performance environments with new Karagöz performers can be found, thus increasing the interest in the Karagöz tradition.
Karagöz geleneği yüzlerce yıldır sürdürülen kadim bir gelenektir. Bu gelenek - diğer pek çok gelenekte olduğu gibi - süreç içinde değişmiş ve dönüşmüştür. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinden itibaren Karagöz’ün icra ortamlarının gittikçe kaybolması, Karagözü icra eden sanatçıların toplumda karşıladığı işlevleri başka aktörlerin üstlenişi (sinema, batılı tiyatro, TV, telefon vb.) ve genç kuşağın bu sanata ilgisizliği gibi nedenler yok olma endişesini de beraberinde getirmiş ve geleneği dönüştürmüştür. Karagöz’ün dil ve metin içeriğinin günümüze adapte edilmemesi, çocuklar ve gençlerde geleneğe karşı merak duygusunun olmaması; örgün, yaygın eğitim ve sargın öğretimin içinde Karagöz’ün kendine yer bulamaması; sanatçıların bu geleneği aktaracak ortamının olmaması; geleneğin yanlış uygulamalarla bağlamdan koparılması ve aşırı ticarileştirilmesi ve usta çırak ilişkisinin eskisi kadar güçlü olmaması, bu geleneğin en temel sorunlarındandır. Nesiller arası aktarımı engelleyen her olay geleneği de etkilemektedir. Bu makale genç kuşakların ilgisizliğinin uygulamalı halk bilimi yaklaşımlarıyla nasıl değiştirilebileceğine; Karagöz adının geçtiği her uygulamayı (Somut Olmayan Kültürel Miras’ın koruma yaklaşımını temel alarak) koruma olarak görmememiz gerektiğine ve geleneğin ‘doğru uygulamalarla’ aktarıldığında Karagöz’ün kendisine nasıl yeni aktarıcılar ve icra ortamları bulabileceğine odaklanmaktadır. Makalede, geçmişteki Karagöz uygulamaları ile günümüzdeki Karagöz uygulamaları, alan araştırmasında elde edilen bulgulardan yola çıkılarak kıyaslanmıştır. Karagöz geleneğinin yeni icra tarzları ve bu icraların Somut Olmayan Kültürel Miras Sözleşmesi’ndeki koruma yaklaşımına uygun olup olmadığı tartışılmıştır. Araştırmalardan hareketle, devletin desteği ve işi bilen uzmanların ortak çalışmaları sayesinde yeni Karagöz icracıları ile icra ortamları bulunabileceği, böylelikle Karagöz geleneğine olan ilginin arttırabileceği sonucuna ulaşılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Turkish Folklore in the Türkiye Field |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 28, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Issue: 9 |
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi (HEFAD) Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.