Tamamlanmış suçlarda olduğu gibi teşebbüs halinde kalmış suçların da manevi unsura sahip olması gerekir. Bilindiği gibi teşebbüste ancak kast söz konusu olabilir. Hangi durumlarda kastın var olduğu konusunda genel ölçütler koymak şimdiye kadar pek fazla mümkün olamamıştır. Genellikle kabul edilen her somut olayda failin dışa yansıyan hareketlerinden yola çıkılarak kastın varlığı ya da yokluğunun araştırılacağıdır. Özellikle hazırlık hareketleri evresinden icra hareketleri evresine geçiş aşamasında failin içinde bulunabileceği hangi psişik durumlarda kastın varlığının kabul edileceği önemlidir. Türk hukukunda bu konuda pek fazla bir tartışma olmadığını da belirtmek gerekir. Alman hukukunda ise hazırlık hareketleri ve icra hareketleri evresi arasındaki geçiş evresinde failin sahip olduğu bazı psişik durumların kast teşkil edip etmediği konusunda ölçütler konulmaya ve sınıfl andırma yapılmaya çalışılmıştır. Alman hukukunda bir görüş üçlü bir ayrım yapmıştır. Buna göre failin bir suç işlemeyi içinde saklı tuttuğu durumlarda kast yoktur. Failin suç işlemeye kesin karar verip de icrasına başlamayı gelecekteki bir şartın gerçekleşmesine bağladığı veya icraya başladıktan sonra gerçekleşecek bir durum nedeniyle icradan vazgeçmeyi planladığı durumlarda ise kastın varlığı kabul edilmiştir
As with committed crimes, crimes which remain attempted should also have a moral element. As known, with attempt, intent can only be in question. It has not been much possible until now to bring general criteria regarding in which cases intent is present. What is generally accepted is that in every concrete incident the presence or non-presence of intent shall be understood based on the acts of the actor. Particularly important is, under which psychic conditions, which the actor may be in during the transition from phase of preparatory acts to the phase of execution of acts, the presence of intent shall be accepted. It needs to be also stated that in Turkish law there is not so much discussion on this subject. In the German law, on the other hand, an attempt has been made to introduce criteria and bring a classiŞ cation on the issue of whether certain psychic conditions the actor is under during the transition from the phase of preparatory acts to the phase of execution acts comprise intent. A view in the German law has made a triad distinction. According to this, in cases where the actor keeps committing a crime conŞ ned within himself/herself, there is no intent. On the other hand, the presence of intent has been accepted in cases where the actor has deŞ nitely decided to commit a crime and ties starting with the execution to the materialization of a future condition, or where he/she plans to abandon execution due to a reason which would materialize after he/she starts the execution
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2007 |
Published in Issue | Year 2007 Volume: 11 Issue: 1 |