Coğrafi konumu itibariyle Ortadoğu, Yakındoğu ve Uzakdoğu’nun merkezinde bulunan Afganistan XIX. ve XX. yüzyıllarda İngiltere ve Rusya’nın birbirine karşı üstünlük kurmaya çalıştığı bölge olmuştur. Gerek İngiltere gerekse Rusya her dönemde Afganistan’da kendilerine yakın hükümet yetkilileri ya da muhalif gruplar bulmayı başarmıştır. Bu durum da ülkede hiç bitmeyen bir bölünme ve çatışma ortamının oluşmasına yol açmıştır.
Birinci Dünya Savaşı’na kadar İngiltere ve Rusya’nın nüfuz mücadelesine sahne olan Afganistan 1919’da bağımsızlığını kazanmıştır. Afganistan 1979’da Rusya’nın, 2001’de ise Amerika’nın saldırısına ve işgaline uğramıştır. Bu gelişmeler Afganistan’da siyasi, ekonomik ve sosyal yapının bozulmasına ve Afgan halkının temel insani haklardan mahrum kalmasına yol açmıştır. Büyük devletlerin mücadele sahasına dönen Afganistan’ın XIX. ve XX. yüzyıldaki tarihsel sürecini konu alan bu çalışma arşiv belgeleri, hatıralar, resmi yazışmalar ve telif eserlerden yararlanılarak hazırlanmıştır.
Afghanistan, which is at the center of the Middle East, Near East and Far East because of its geographical position. While England and Russia were striving for superiority in the region from the XIX. century to the XX. century. In every period, both England and Russia managed to find government officials or opposition groups close to them in Afghanistan. This situation led to the creation of an environment of never-ending division and conflict in the country.
Afghanistan, which was the scene of the struggle for the influence of England and Russia gained independence in 1919. Afghanistan was first attacked and occupied by Russia in 1979 and then by the United States in 2001. These developments led to the deterioration of the political, economic and social structures in Afghanistan and the deprivation of the basic human rights of the Afghan people. The present study, addressing Afghanistan, which has been turned intothe field of struggle of the great states, the historical process in the XIX. and XX. centuries was presentedby making use of archive documents, memories, official correspondence and copyrighted works.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | MAKALELER |
Authors | |
Publication Date | October 31, 2022 |
Submission Date | March 1, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |