Günümüz tarihçiliğinde tarihin kapsama oldukça genişlemiştir. Özellikle postmodern dönem olarak nitelendirilebilecek 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren insan hayatını ilgilendiren, ona anlam katan her şey tarihin konusu haline gelmiştir. Bu minvalde bireyin özel yaşamı da tarihin adeta müstakil konusu durumundadır. Tarih, toplumsal bir bilim olmakla beraber bireylerin tek başına yaşadıkları tecrübe ve gözlemler de artık tarihsel geçmişin bütüncül bir şekilde ortaya konulmasında önemli katkıda bulunmaktadır. Belirli bir zaman dilimi içinde belirli bir yerde/bölgede elde edilen yaşamsal deneyim, zaman içinde o bölgenin kolektif hafızası açısından veri tabanı oluşturur. Bu durum, günümüzde hızla gelişen şehir tarihçiliği açısından da önemli bir husustur.
Bu düşünceden hareketle ülkemizin önemli bir serhat şehri olan Ağrı’da, bundan yaklaşık otuz yıl önce yaşadığım bir yıllık süre, benim kişisel geçmişimin önemli bir parçası olmasının yanında; yöreyi ve insanını tanımak suretiyle memleket hakkında sahici değerlendirmeler yapmanın yolunu açması açısından da tarih bilimine katkı sunacak verileri içermektedir. Toplumsal değişimin her zamankinden hızlı ilerlediği günümüzde tarih metodolojisi açısından tarihselleşmiş bir malzeme sayılabilecek bu kişisel deneyime bağlı gözlemler bu nedenle özel yaşamın bir parçası olmaktan çıkarak şehir tarihinin bir parçası olur. Dolayısıyla bu türden bireyin kişisel tarihine ait bu veriler, toplumsal yapı ve kültür tarihi açısından dikey kesitte kıyaslamalı değerlendirmeler yapılmasına da yardımcı olurlar.
Bu çalışmada, 1989-1990 yıllarında yaklaşık bir yıl bulunduğum Ağrı’da yaşadığım döneme ait gözlemlerim ve bunlardan edindiğim sonuçların toplumsal yapı ve kültürel açıdan bir değerlendirmesi yapılacaktır. Kaynak olarak hatırat verileri tahlil edilecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | MAKALELER |
Authors | |
Publication Date | October 25, 2020 |
Submission Date | July 21, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 |