Bireyin kalıcı, olumlu ve önemli ilişkiler kurma ve bu ilişkileri geliştirme güdüsüne sahip olduğu ve bu nedenle sosyal bağlılığın doğuştan gelen, tüm insanlarda bulunan, evrensel bir ihtiyaç olduğu “ait olma hipotezi” ile savunulmaktadır. Üniversite öğrencilerinin gelişimsel ihtiyaçları dikkate alındığında, sosyal bağlılığın bu bireyler için psikolojik açıdan koruyucu bir işleve sahip olduğu anlaşılmaktadır. Bu durum, üniversite öğrencilerinin sosyal bağlılık düzeylerinin incelenmesinin önemini ortaya koymaktadır. Bu amaçla geliştirilen Sosyal Bağlılık Ölçeği (SBÖ), ilk olarak sekiz olumsuz maddeden oluşmuştur. Ölçek, yalnızca olumsuz maddelerden oluşması ve tepki yanlılığı oluşturma olasılığı nedeniyle revize edilerek, olumlu ve olumsuz maddeler içeren 20 maddelik form oluşturulmuştur (SBÖ-R). Bu kapsamda bu araştırmanın amacı, üniversite öğrencilerinin sosyal bağlılık ihtiyaçlarının ne düzeyde karşılanabildiğini ölçmek amacıyla geliştirilen Sosyal Bağlılık Ölçeği-Gözden Geçirilmiş Form’un (SBÖ-R) Türkçeye uyarlanarak geçerlik ve güvenirlik analizlerinin yapılmasıdır. Araştırmanın verileri, 276 (180 kadın ve 96 erkek) üniversite öğrencisinden toplanmıştır. DFA sonuçları, ölçeğin 20 madde ile tek faktörden oluşan bir yapıya sahip olduğunu göstermektedir. UCLA Yalnızlık Ölçeği ile SBÖ-R arasındaki korelasyon katsayısı ölçeğin geçerliğini desteklemektedir. Güvenirlik analizleri kapsamında ölçeğin iç tutarlık katsayısı, testi yarılama ve test-tekrar test değerleri hesaplanmıştır. Araştırmanın bulguları orijinal ölçekten elde edilen psikometrik bulgularla benzerlik göstermekte ve SBÖ-R’nin üniversite öğrencilerinin sosyal bağlılık düzeylerinin ölçümünde yararlanılacak geçerli ve güvenilir bir araç olduğuna işaret etmektedir.
The need for belongingness theory asserts that individuals have an urge to constitute and maintain durable, positive, and meaningful interpersonal relations. Therefore, it is accepted that social connectedness is an innate and universal need to be found almost in each individual. Based on the developmental needs of university students, it can be stated that social connectedness has a psychologically protective function for these individuals. This situation reveals the importance of examining the social connectedness levels of university students. The Social Connectedness Scale (SCS) was developed with the purpose of measuring individuals’ sense of belongingness. The original scale consisted of eight negative items. The scale was revised by adding new positive and negative statements due to the reason that all of the original scale items were negatively worded, which may have a potential for reaction bias, or there could be a possibility of not fully reflecting social connectedness. In this present study, it is targeted to adapt the 20 items SCS-R to the Turkish language and analyze the validity and reliability of the scale among university students. The data of the study were gathered from 276 (F= 180, M= 96) university students. CFA results demonstrated that the scale has a unidimensional structure of a single factor with 20 items. As part of the criterion-related validity, the correlation coefficient with the UCLA Loneliness Scale also supports the scale's validity. Within the scope of reliability studies internal consistency coefficient, split-half, and test-retest reliabilities were calculated. The findings of the study showed psychometric similarities with the original scale, and the SCS-R is a valid and reliable instrument for assessing the social connectedness levels of university students.
reliability Social connectedness university students validity
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2021 |
Gönderilme Tarihi | 5 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |
AJESI’de yayınlanan makalelerde bu lisans kullanılmaktadır.
Creative Commons Attribution-NonCommercial-ShareAlike 4.0 International License.