Türk halk hikâyeciliği, destandan romana uzanan anlatı geleneğimiz yolunda XVI-XX. yüzyıllar arasını kaplayan ve âşık edebiyatıyla iç içe ve eş zamanlı giden önemli bir sürecin ürünleridir. Bu çalışmada, bugün kültür ve sanat hayatımızdan neredeyse tamamen çekilmiş olan ve öncü çalışmaları yurt dışında başlayan halk hikâyeleriyle ilgili araştırmaların dünyada ve ülkemizdeki seyri, tarihsel boyutu içinde inceleme yöntemlerindeki değişimler, farklı yaklaşımlar ele alınmış, eksiklikler tespit edilip şu öneriler sunulmuştur: Halk hikâyelerinin bütün metinlerinin sağlam yöntem ve tekniklerle yayımlanması hedeflenmeli, halk hikâyelerinin bir tip ve motif katalogu yapılmalıdır. Halk hikâyelerinin bir yandan toplumun anlatı ihtiyacını giderirken diğer yandan topluma model insan ve hayat önerdiği dikkate alınarak kültür üretme boyutu ihmal edilmemelidir. Bu açıdan motiflerinin kökeni, yayılımı ve kültürel muhiti araştırılmalı; halk hikâyelerinin taşıdığı sosyal değerler ve ürettiği veya önerdiği insan modeli üzerinde önemle durulmalıdır. Yeni yöntemlerle metin ve geleneksel icra ortamları üzerinde çalışmalara ağırlık verilirken âşık edebiyatı, meddahlık, destan ve roman gibi diğer türlerle ilişkisi de ihmal edilmemelidir. Yurtdışındaki arşivler ve kütüphanelerde bulunan metinlerin temini ile bilimsel araştırmaların çevirisi yapılmalıdır. Bu sayede Türkiye dışındaki halk hikâyesi birikimi takip edilebilecektir. Ayrıca halk hikâyelerini modernleştirme çalışmaları, uyarlamalar ve sanat işlemeleri de değerlendirmeye alınmalıdır. Cumhuriyetin ilk yıllarında başlayan ve çok da verimli olamayan modernleştirme çabaları, sanatçılarımıza dikkat çekici malzeme vermesi açısından önemlidir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | May 15, 2014 |
Submission Date | February 13, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 2 Issue: 3 |