Türkistan’ın
Rus istilasına uğramasından sonra Kırgızlar, Çarlık Rusyası yönetimine
Türkistan Askeri Valiliği sınırları dâhilinde bağlanmışlardır. Mezkur valilik
içerisinde Kırgızlar, yoğun olarak Fergana ve Yedisu eyaletlerinde
yaşamaktaydılar. Ekim 1917 Bolşevik İhtilali, Kırgızların Çarlık yönetimine
karşı sürdürdükleri mücadelenin mahiyetini değiştirmiştir. Rusya’da yaşanan
merkezi otorite boşluğu Kırgızlara daha geniş bir hareket alanı sağlamıştır.
Rusya içerisinde yaşayan diğer Türk boyları ile birlikte hareket etmişler,
siyasi, milli, kültürel, dini ve ekonomik haklarını elde etme yolları konusunda
yoğun bir çaba ortaya koymuşlardır. Bolşevik ihtilalini amaçları doğrultusunda,
halkın Çarlık döneminde aldığı yaraları sarmak için fırsat olarak
değerlendirmişlerdir. Bolşevikler ise bölgede kalıcı olunabilmesi için yerel
aydınlar ve halka daha fazla imkan vermek zorunda kalmışlardır. Bolşeviklerin,
1920 yılına kadar eski Çarlık coğrafyasında iç savaşı kazanmak suretiyle üstün
duruma gelmeleri, Kırgızların yaşadığı bölgeler başta olmak üzere, Türk
boylarının aleyhine bütün Türkistan’da tekrar merkezi otoritenin güçlenmesinin
yolunu açmıştır. Kırgız coğrafyasında ihtilaller ve işgaller, Ruslar tarafından
organize edilmiş, yönetilmiştir. Kurulan Sovyet idaresine yerel halk, mecburen
ve kısıtlı bir şekilde dahil edilmiştir. Kırgızistan’da Bolşevikler için
dayanak olan Rus nüfusu azınlık durumunda kalmıştır. Bu sebeple Bolşevikler,
komitelerin kurulması sürecini ve kadrolaşmayı askeri ve silahlı baskıyı
bölgede iktidarını yerleştirmek için araç olarak kullanmışlardır.
After the
invasion of Turkistan by the Russians, Kyrgyz lands were annexed to the
Turkistan Military Governorship under the Czarist Russian administration. The
Kyrgyz people densely populated Fergana and Yedisu regions within the mentioned
governorship. The Bolshevik Revolution in 1917 changed the characteristics of
the Kyrgyz resistance against the czarist administration. Declining central
authority in Russia enabled Kyrgyzs to have a wider space to move. They
collaborated with other Turkish groups in Russia and they made a great effort
to receive political, national, cultural, religious and economic rights. They
used the Bolshevik Revolution as an opportunity to overcome the sufferings of
the Czarist administration. The Bolsheviks had to give more rights to local
intellectuals and people in order to become durable in the region. By 1920, the
Bolshevik won the war in the former Czarist regions and took the control. Thus,
they began to establish the central authority in Turkistan by limiting all
Turkish groups. The invasions and revolutions in the Kyrgyz regions were
organized and led by the Russians. The local people were forcibly included in
the Soviet regime, but their role was limited. Russian population, the basis of
Bolshevik regime, remained in minority in Kyrgyzstan. Thus, the Bolsheviks used
military repression as a tool for founding committees and placing their cadres
in the region.
Journal Section | Tüm Sayı |
---|---|
Authors | |
Publication Date | May 27, 2017 |
Submission Date | April 23, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 4 Issue: 7 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.