Translation refers to transfers from one language to another. However, in order for the language to develop, this transfer is sometimes needed within that language itself. Translation is a functional phenomenon. One of its most important functions is to transfer culture from generation to generation or to introduce a culture according to the norms of the generation to that generation. In other words, the translation is dynamic. It carries the old to the new and from time to time brings the new to the old. Each work appeals to the reader of the period in which it was written, but it is necessary to translate the elements written in the old language, which are not included in the vocabulary and cultural repertoire of today's reader, into today's language.
In this study, firstly, the linguistic translation that emerged as a result of the Turkish Language Revolution will be mentioned; then it will be emphasized that the linguistic translation is a kind of 'rewriting', and finally it will be underlined that different editions of a work are examples of 're-translation'. In the light of the approach that the linguistic translation in different, modified editions, carried out in the direction of cultural, ideological and sometimes individual interests, is 'critical re-creation', the differences between the first edition of YKY published in 1998 and the 58th edition of 2019 will be compared in the context of semi-textuality, based on the old Turkish words in Sabahattin Ali's work titled Satan Inside Us, published in 1940. With the idea that each text is independent, it will be embodied with examples where the linguistic translation is a kind of rewriting. With the fact that translation is a dynamic phenomenon that keeps pace with social and cultural changes, the richness of the Turkish language will be tried to be shown through examples simplified for the easy reception of today's readers, and it will be emphasized that the translation of the linguistic translation is important for keeping the works of authors who have an important place in Turkish literature and culture.
Çeviri denilince her zaman akla başka dilden yapılan aktarımlar gelir. Ancak dilin gelişmesi için bazen bu aktarıma o dilin kendi içinde de ihtiyaç duyulmaktadır. Çeviri işlevsel bir olgudur. En önemli işlevlerinden biri de bir kültürü nesilden nesile aktarmak ya da bir kültürü neslin normlarına göre şekillenerek o nesle tanıtmaktır. Diğer bir deyişle çeviri dinamiktir. Eskiyi yeniye taşır, zaman zaman da yeniyi eskiye götürür. Her yapıt yazıldığı dönemin okuruna hitap eder, ancak eski dilde yazılmış, bugünün okurunun kelime ve kültürel dağarcığında yer almayan unsurları günümüz diline çevirmek gerekir. Bu çalışmada öncelikle Türk Dil Devrimi’nin sonucu olan diliçi çeviriden bahsedilecek, diliçi çevirinin bir nevi ‘yeniden yazım’ olduğu vurgulanacak, öte yandan bir yapıtın farklı basımlarının da ‘yeniden çeviri’ örneği olduğunun altı çizilecektir. Kültürel, ideolojik, bazen de bireysel çıkarlar doğrultusunda gerçekleştirilen farklı, değiştirilmiş basımlardaki diliçi çevirinin ‘eleştirisel yeniden yaratma’ olduğu yaklaşımı ışığında, Sabahattin Ali’nin 1940 yılında basılan İçimizdeki Şeytan adlı yapıtında yer verdiği eski Türkçe sözcüklerden yola çıkarak, YKY tarafından 1998’de yapılan ilk basımı ile 2019’da yapılan 58. Basımı arasındaki farklılıklar yan-metinsellik bağlamında mukayese edilecektir. Her metnin bağımsız olduğu düşüncesiyle dilici çevirinin bir nevi yeniden yazma olduğu örneklerle somutlaştırılacaktır. Çevirinin toplumsal, kültürel değişimlere ayak uyduran, dinamik bir olgu olduğu gerçeğiyle, günümüz okurunun kolay alımlaması için sadeleştirilen örnekler üzerinden hem Türk dilinin zenginliği gösterilmeye çalışılacak hem de diliçi çevirinin Türk edebiyatında, kültüründe önemli yere sahip yazarların yapıtlarını yaşatmak için önem teşkil ettiği de vurgulanmaya çalışılacaktır.
Diliçi çeviri Yeniden Yazım Sadeleştirme Yan metinsellik Sabahattin Ali
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tüm Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2020 |
Gönderilme Tarihi | 17 Nisan 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 7 Sayı: 13 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.