In the international relations literature, some academics, who consider the 9/11 terrorist attacks as a turning point, have started to defend the thesis that a new type of terrorism emerged with a structure quite different from the traditional (old) terrorism. The proponents of the new terrorism thesis bases their argumentation’s on the hypothesis that the motivation of new terrorism is religion rather than an ideology; the way of organizations of terrorist groups is not hierarchical or vertical but it is in the form of horizontal and flexible network; terrorist organizations are more willing and more capable of using chemical, biological and nuclear weapons (WMD) and cyber terrorism and terrorist organizations are more brutal in using violence. Nowadays, the defendants of new terrorism have gone one step further claiming that the fifth terrorism wave has emerged. Among the notable fifth terrorism wave theories are the theories of “tribalism”, “the establishment of terrorist-semi-states”and “technological wave”. It is indicated that the symbol terror organization of fourth wave terrorism is al-Qaeda and the symbol terror organizations of the fifth wave is DAESH/ ISIS/ Islamic State (IS) and Boko Haram. The new terrorism theories in a reductionist manner try to label Islam as an intolerant religion of violence. In our age, it is a reality that in terms of quality and quantity the phenomenon of terrorism and terrorist organizations are transformed and changed. Behind these developments lie not the religion of Islam, but the phenomenon of globalization, technological development, the strengthening of non-sate armed actors and their longevity.
Uluslararası ilişkiler literatüründe bazı akademisyenler 11 Eylül 2001’deki terör saldırılarını milat alarak geleneksel (eski) terörizmden oldukça farklı yapıda yeni bir terörizm türünün ortaya çıktığı tezini savunmaya başlanmıştır. Yeni terörizm tezinin savunucuları argümanlarını, yeni terörizmin motivasyonunun ideolojiden ziyade dinsel olduğu; terörist grupların örgütlenme şeklinin hiyerarşik ve dikey değil; yatay ve esnek ağ şeklinde olduğu; terör örgütlerinin siber terörizm yanında kimyasal, biyolojik ve nükleer silah (KİS) kullanma konusunda daha istekli ve daha kapasiteli olduğu ve terör örgütlerinin şiddet kullanma konusunda daha acımasız olduğu şeklindeki hipotezler üzerine inşa etmektedirler. Günümüzde ise yeni terörizm savunucuları bir adım daha öte giderek beşinci bir terörizm dalgasının doğduğunu iddia etmeye başlamıştır. Dikkat çeken beşinci dalga teorileri arasında “kabilecilik”, “terörist yarı-devletlerin” kurulması ve “teknolojik dalga” teorileri bulunmaktadır. El Kaide dördüncü dalganın, DEAŞ/IŞİD/İslam Devleti (ID) ve Boko Haram ise beşinci dalgının sembol terör örgütleri olarak gösterilmektedir. Yeni terörizm teorileri indirgemeci bir tarzda İslam dinini toleransız bir şiddet dini olarak damgalamaya çalışmaktadır. Çağımızda terörizm olgusunun ve terör örgütlerinin nitelik ve nicelik açısından dönüşüm ve değişim geçirdiği bir realitedir. Ancak bu gelişmelerin arkasında İslam dini değil küreselleşme olgusu, teknolojik gelişmeler, devlet dışı silahlı aktörlerin güçlenmesi ve daha uzun ömürlü hale gelmesi gibi gelişmeler yatmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tüm Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 17 Ağustos 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 7 Sayı: 14 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.