The aim of this paper is to provide an answer to the question "are Circassians a diasporic group or not?” To do so, the following two approaches were used: (i)-The concept of "reinvention of tradition" for Circassians was considered in the form of three waves, corresponding to three significant stages in the history of Circassians' migration. (ii)-While examining Circassian identity; both the idea of uniqueness of the Circassians and the similarities approach among the groups in Turkey and the world was used. To discuss the definitions of diaspora, German sociologist Robert Hettlage's classification was preferred. The situation of Circassians was evaluated for each kind of definition in Hettlage's classification. Circassians in Turkey have a diasporic identity in almost every aspect of the diasporas' definitions. Being a diasporic community has both some advantages and disadvantages. Circassians have the potential to gain socio-cultural and socio-economic advantages for themselves, for Turkey, and for the North Caucasus where they are defining as their motherland. As a result, Circassian diasporic community has ability to communicate between their "root country" and “the host country where they are currently living. This article shows that Circassians in Turkey, undoubtedly have that potential. Although they have this potential, it does not guarantee the potential to reveal. Revealing the potential will depend on whether the three parties (the host country, the root country and the diasporic community) will cooperate or not.
Bu makale, Çerkeslerin diasporik bir grup olup olmadığını tartışmaktadır. Bu tartışmada şu iki bakış açısından hareket edilmiştir: (i)-Çerkesler için “geleneğin yeniden icadı” kavramı, Çerkeslerin göç tarihinde anlamlı olan, yakın dönem Çerkes tarihinde önemli değişimlerle paralellik kurulabilecek üç evreye (birinci, ikinci ve üçüncü dalga) karşılık gelmektedir. (ii)-Çerkes kimliği incelemelerinde; sadece Çerkeslerin biricikliği düşüncesi ile yetinilmemeli, ayrıca Türkiye’deki ve Dünyadaki diğer gruplarla benzerlikleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Diaspora tanımları ele alınırken özellikle Alman sosyolog Robert Hettlage’in sınıflandırmasından yararlanılmıştır. Onun geniş tanımlama, kategorik tanımlama ve oksimoron tanımlamaları ortaya konarak her bir tanım grubu için Çerkeslerin durumu ayrı ayrı değerlendiriliştir. Çerkeslerin hemen her açıdan diaspora kimliğine sahip olduğu ortaya konduktan sonra bunun Çerkesler için avantajları ve dezavantajlarının neler olabileceği anlatılmıştır. Tartışmalar sonucunda, bir diasporik grup olarak Çerkeslerin hem kendileri hem anavatan olarak tanımladıkları Kuzey Kafkasya hem de Türkiye için ciddi bir sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik avantaj sağlama potansiyeline sahip oldukları görülmüştür. Bu potansiyel Türkiye’de yaşayan Çerkeslerde mevcut olmakla birlikte; bu potansiyelin açığa çıkıp çıkmayacağı tarafların (Türkiye, Kuzey Kafkasya halkları ve Çerkes diasporasının) işbirliği yapıp yapmayacaklarına bağlı kalacaktır.
Diaspora Diasporalaşma Diasporik Bilinç Çerkesler Geleneğin İcadı
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tüm Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Nisan 2021 |
Gönderilme Tarihi | 7 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 8 Sayı: 15 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.