In recent years, the food crisis, encompassing various dimensions such as price increases, supply fluctuations, nutritional issues and climate change is being widely discussed both globally and Turkey. As a result of these impacts, there is an increasing scrutiny of the industrial food system, accompanied by a growing interest in alternative production and supply methods within food systems. Consequently, there has been a resurgence in cooperative policies and practices in Turkey in recent years. Despite this resurgence, cooperatives have a deep-rooted history dating back to the final years of the Ottoman Empire and the early years of the Republic. The aim of this study is to examine the experiences of cooperatives that have persisted since the early years of the Republic, in conjunction with the changes occurring in food systems. In other words, the transformation undergone by food systems and cooperatives throughout the history of the republic is the focal point of this study. Within the study, the continuous and evolving features of cooperatives in terms of their changing roles within food systems, analyzed through three distinct time periods, are investigated. The roles and functions of cooperatives vary in accordance with the central government's agricultural and food policies, transformations in rural and urban structures, and the tendencies of societal movements. By tracing the threads of differentiation and continuity, the study identifies that post-2000 cooperatives have exhibited a stronger tendency to become more independent from the central government, underlining a more pronounced departure from their previous characteristics.
Son yıllarda dünyada ve Türkiye’de yaşanmakta olan gıda krizi fiyat artışları, arz dalgalanmaları, beslenme sorunları, iklim değişikliği gibi çeşitli boyutlarıyla tartışılmaktadır. Bu etkilere bağlı olarak endüstriyel gıda sistemine yönelik sorgulamalar artarken gıda sistemlerinde alternatif üretim ve tedarik yöntemlerine olan ilgi artmaktadır. Bu sürece bağlı olarak Türkiye’de son yıllarda kooperatifleşme politikaları ve uygulamalarında yeniden bir canlanma gözlenmektedir. Bu canlanmaya karşın kooperatifçiliği Osmanlı’nın son dönemlerine ve Cumhuriyetin kuruluş yıllarına dayanan köklü bir geçmişi vardır. Bu çalışmanın amacı Cumhuriyetin kuruluş yıllarından itibaren varlığını sürdüren kooperatifleşme deneyimlerini gıda sistemlerinde yaşanan değişmelerle birlikte ele almaktır. Diğer bir değişle gıda sistemlerinin ve kooperatiflerin cumhuriyet tarihi boyunca geçirdiği dönüşüm çalışmanın odak noktası olarak belirlenmiştir. Çalışmada üç farklı dönem altında ele alınan kooperatiflerin gıda sistemleri içindeki değişen rolleri bakımından süreklilik gösteren ve farklılaşan özellikleri neler olabileceği sorusu cevaplanmaya çalışılmıştır. Merkezi devletin tarım, gıda politikaları, kırsal ve kentsel yapıdaki dönüşüm ve toplumsal hareketlerin eğilimlerine bağlı olarak kooperatiflerin taşıdığı rol ve işlevler farklılaşmaktadır. Çalışmada farklılaşma ve sürekliliklerin izi sürülerek 2000 sonrası dönemde gelişen kooperatifçiliğin merkezi devletten bağımsızlaşan karakterinin daha güçlü bir şekilde ortaya çıktığı saptanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kentsel Politika, Politika ve Yönetim (Diğer) |
Bölüm | Tüm Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ekim 2023 |
Gönderilme Tarihi | 31 Ağustos 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 10 Sayı: Cumhuriyet Özel Sayısı |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.