1930 yılında üç ay sürmesine rağmen Serbest Cumhuriyet Fırkası olayı, Türk siyasi hayatının en önemli demokrasi tecrübelerinden birisi olarak kabul edilebilir. Türkiye'de laikliğin ideolojik olarak kurumlaşmasında bu tecrübenin önemli bir yeri vardır. İktidar sahipleri, toplumun genelinin cumhuriyetin radikal dönüşümlerini kabullenmediğini / kaldıramadığını SCF olayında açık bir şekilde görmüştür. Ayrıca bu olay, Türkiye'de laiklik meselesinin bir iktidar meselesi olduğunu göstermiştir. bu duruma bağlı olarak iktidar, kendisine karşı gelişen muhalefet hareketlerini laikliğe karşı bir tehlike ya da "mürteci" olmakla suçlayan bir retorik geliştirmiştir. bu retorik etrafında gelişen çatışma, Türk demokrasi tarihinde karşılığı olan ve aşılması güç bir ayrışma olarak kabul edilebilir. bu makalede SCF olayında irtica retoriğinin nasıl kullanıldığı ve yeni rejimde laikliğin kurumlaşması açısından taşıdığı önem tartışılacaktır.
Three months of 1930, Free Republic Party event has been accepted as one of the most important democracy experience in Turkish political life. That experience has got an important role during the institutionalization of secularism in Turkey. Owners of the power had seen that during that process the general public could not accept radical transformations of the republic. In addition, this event showed that the issue of secularism was the issue of power in Turkey. Depending on the situation, power elite developed a rhetoric that opposition movements were dangerous and reactionarist. The conflict around this rhetoric has got a meaning and could be accepted as an insuperable separation in the history of Turkish democracy. In this article, it will be discussed that how rhetoric of reaction was used and the importance of it for institutionalization of secularism in new regime.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Reserch Articles |
Authors | |
Publication Date | July 24, 2014 |
Submission Date | July 24, 2014 |
Published in Issue | Year 2012 Volume: 7 Issue: 2 |