2011 devriminin sonucu olarak demokratik bir rejim kurma perspektifi İslamcı gruplarca domine edilen bir hakim otorite olasılığını barındırdığı için Mısır sokaklarında olduğu kadar entellektüeller arasında da pek çok tartışmaya yol açtı. Özellikle liberal, köklü ve örgütlenmiş muhalif partilerin yokluğunda eski rejimin baskı altında tuttuğu farklı dini grupların meydana çıkışı ve Mısır siyasi hayatında yer alma isteklerini alenen dile getirmeleri bu şüpheleri daha da arttırdı. Dini merkezli bir rejime sahip olma olasılığı tezi, Siyasal İslam’ın Türkiye-İran karşılaştırmalı analizine dayanarak, dini hareketlerin Mısır siyasi yaşamına katılımlarında yaşanan evrimin de ışığında her iki ülke modeli için de incelenmiştir.
The perspective of establishing a democratic regime in the aftermath of the youth revolution in 2011 has stimulated a lot of debates among intellectuals as well as in the Egyptian street about the possibility of having a ruling authority that is mainly dominated by some Islamic-oriented groups. The emergence of different religious factions that were repressed under the precedent regime and their public expression of a willingness to take part into the political life in Egypt increased the doubts about this possibility especially in the absence of liberal, grass-rooted and well-organized opposition parties. By relying on a comparative analysis of political Islam in both Turkey and Iran, the argument of having a possible religiously oriented regime on either country’s model is examined in light of the evolution of religion involvement in the Egyptian political life.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Reserch Articles |
Authors | |
Publication Date | July 25, 2014 |
Submission Date | July 25, 2014 |
Published in Issue | Year 2011 Volume: 6 Issue: 2 |