iki kavram arasında anlaşılabilir farklılıklar vardır. Delius’a göre (1997:336), “... etimolojik açıdan baktığımızda, her iki sözcük de “töre”, “gelenek”, “alışkanlık”, v.b. anlamlarına...” gelmelerine rağmen, “her iki sözcüğü birbirinden ayırma konusunda yine de bir ölçütümüz vardır. Ahlak ın olgusal ve tarihsel olarak yaşanan bir şey olmasına karşılık, etik, bu olguya yönelen felsefe disiplininin adıdır. Burada ifade edilen, ahlakın “olgusallığı” ve “tarihselliği”, Yazıcı’nın belirttiği gibi (2001:129), etiğin ortaya çıkmasından önce insan topluluklarının hayatında ahlak kurallarının olduğuna işaret etmektedir. Daha sonra ortaya çıkan etik ise, “belli toplumlarda veya belli dönemlerde ortaya çıkmış ahlak kurallarıyla değil, ahlakın temelinin ne olduğu, farklı ahlak kuralları arasında seçim yapmamızı belirleyen ölçütlerin neler olabileceği gibi konularla ilgilenir . Ahlak kurallarının mekân ve zaman açısından göreliliği özelliğinin ayırd edici bir özellik olduğunu Türk felsefecileri arasında önemli bir yere sahip olan Akarsu’ da (1982) vurgulamaktadır. O’na göre (2001:9), “(E)thik, ya da ahlak felsefesi, ahlak denilen fenomen üzerinde bir düşünme, ahlak üzerinde bir felsefe yapma”. Her topluluğun yaşamında anlamlı olabilecek “iyi”leri ve “doğru” larını anlamanın yolu kuşkusuz, bu kavramların ne anlama geldiğini veya gelebileceğini bize öğreten ahlak felsefesine yönelmektir. Ahlak felsefesine bu yöneliş, bize, insan eylemlerin yanlışlığı ve doğruluğu ile ilgili ileri sürülebilecek söylemlerin ardalanını anlamlı bir biçimde doldurmada yardımcı olacaktır. Bir başka ifadeyle etik, Aristo’nun Nicomachian Ethics adlı eserinde üzerinde durduğu mutlu bir hayata ulaşmanın yolu olarak tercih edilmesi gereken hayat biçimi ve “iyi”nin ortaya çıkarılmasında yardımcı olmaktadır. Etiğin fonksiyonu olarak ileri sürülen bu özelliği bir bakıma onun amacını da ortaya koymaktadır: “İyi”ye ve “doğru” ya ulaşmak. Ulaş’ın betimlemesiyle (2002:501), etik, “(İ)nsanın dünyadaki var oluş amacına odaklanarak insan doğası için iyi olanla kötü olanın neler olduğunu belirginleştiren; insanın gerek kişisel gerekse toplumsal yaşamında karşılaştığı sorunları bütün yönleriyle enine boyuna ele alıp çözüm önerileri getiren; temelleri ile yasaları başta olmak üzere, değere konu olan bir yaşam alanını her yönüyle
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Reserch Articles |
Authors | |
Publication Date | September 29, 2014 |
Submission Date | September 29, 2014 |
Published in Issue | Year 2006 Volume: 1 Issue: 1 |