Haberî sıfatlar,
el, parmak, yüz ve kadem gibi nasslarda geçen ancak aklî deliller nedeniyle
zâhirî mânâlarıyla; nasslar içindeki bağlamları yani siyâk, sibâk ve sevk
dışında, tek başına Allah’a nispet edilemeyen sıfatlardır. Âlimler arasında bu
sıfatlara yönelik farklı yaklaşımlar olmuştur. Bu yaklaşımlar içinde Selef’e
göre, Kur’ân’da ve hadislerde geçen haberî sıfatlara iman edip, te’vîl
etmemektir. Buna “tefvîz”, “bilâkeyf” veya “tevakkuf” metodu da denilmektedir.
Bu sıfatların anlaşılması, teşbihten ve nassları yanlış değerlendirmekten
kaçınmak açısından gereklidir. Bazı fikrî münakaşalara sebep olan bu lafızları
çözüme kavuşturmak için İslam âlimleri te’vil metoduna başvurmuşlardır. Yani bu
sıfatların te’vili, tenzîh ve takdîs ilkesinin bir gereği olarak akıl ve
dilbilimsel yöntemlere başvurularak ortaya çıkmıştır. İslâm kelâmında önemli
bir konu olan te’vil, Ebû Hamid el-Gazâlî (ö.505/1111)’nin çözüm aradığı
konulardan biridir. O, tevil konusunda olmazsa olmaz bir takım metodlar ortaya
koymuş, hangi metinlerin te’vil edilebileceği, te’vilin nasıl yapılacağı,
kimlerin te’vil yapabileceği ile ilgili bir metodoloji ortaya koymuştur. Ayrıca
te’vil ve tekfirde aşırılığa son vermek ve nasslar çerçevesindeki belli esaslar
dâhilinde kayıtlamak için “el-Kanunu’l-Küllî fi’t-Te’vil; el-İktisâd
fi’l-İ’tikâd ve Faysalu’t-Tefrika Beyne’l-İslam ve’z-Zendeka” gibi çalışmalar
yapmıştır. Bu makâlede Gazâlî’nin haberî sıfat anlayışı, problemlere çözüm
önerileri ve te’vil metodolojisi incelenmektedir.
Informed
Devine attributes are mentioned in the Devine text but must be comprehended
word for word owing to rational arguments. They can’t be ascribed to God and
can’t be considered abstractly from its context in the Devine text. There have
been different approaches towards the explanations of the attributes. The
Salafi’s approach is to accept the khabarî attributes which are mentioned in
the Qur’an and the hadith without ta’wîl (interpretation), not to comment. This
approach has been called as “tafwîz”, “bilakeyf” or “tawakuf”. Explaining them
is exceedingly important in order to avoid from comparing God with something
else. In order to resolve such disputes, Muslim scholars have developed certain
methods, one of which is ta’wil. The
explanations of these informed attributes come to light as a necessity of the
principles of tanzih and takdis (declaring God to be perfect, glorifying God). One
of the issues that Abu Hamid al-Ghazali (d.505/1111) is looking for a solution
is the ta’wil (interpreting acording to one’s own opinion) which is an
important issue in the Islamic word. He has put indispensable methods about
ta’wil has introduced a methodology on which texts can be interpreted, how to
make the interpretations, who can make them. Also he has made
studies such as “el-Kanunu’l-Küllî fi’t-Te’vil; el-İktisâd fi’l-İ’tikâd” and
“Faysalu’t-Tefrika beyne’l-İslam ve’z-Zendeka” in order to end the extremism in
ta’wil and takfir and to record certain principles within the framework of the
nass (the words or proofs that are not likely to be interpreted). In this article, al-Ghazali’s understanding of the
ınformed devine attribute, solutions
to problems and interpretation methodology are studied.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Reserch Articles |
Authors | |
Publication Date | October 31, 2019 |
Submission Date | December 26, 2018 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 14 Issue: 2 |