İklim değişikliğini azaltma politikaları bağlamında, Türkiye’de rüzgâr enerjisi gelişiminin kırsal topluluklar açısından sürdürülebilir olup olmadığı yerel ve ulusal politika gündeminin önemli konularından biri olmalıdır. Bu bağlamda bu çalışma, Çanakkale’deki Rüzgâr Enerjisi Santrallerinin (RES) yakınındaki kırsal toplulukların çevresel ve sosyal sürdürülebilirliğini nasıl etkilediğine odaklanmaktadır. Çevresel sürdürülebilirlik temiz enerji ve orman, biyo-çeşitlilik ve habitat üzerindeki etki; sosyal sürdürülebilirlik ise sosyal katılım, sosyal adalet ve eşitlik ve topluluğun yaşam kalitesi, yaşam alanları çerçevesinde değerlendirilmektedir. Çalışmanın verileri, nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması deseninden yararlanılarak elde edilmiştir. Araştırmanın örneklemini, Çanakkale’deki RES şirket çalışanları ve kurulum alanlarındaki yerel aktörler oluşturmaktadır. Ocak-Mart 2023 tarihleri arasında gerçekleştirilen görüşmelerde bölge halkı, yerel paydaşlar ve RES şirketleri için üç ayrı yarı yapılandırılmış mülakat formu kullanılmıştır. Araştırmada bölge halkından 47, yerel paydaşlardan 7 ve RES şirket çalışanlarından 2 kişi olmak üzere toplamda 56 kişi (18 kadın, 38 erkek) ile görüşülerek veriler toplanmıştır. Veriler, MAXQDA programında temalara ayrılarak kodlanmış ve analiz edilmiştir.
Araştırma bulgularına göre, Çanakkale kırsalında RES’ler, temiz enerji oluşuyla çevreyle uyumlu ve çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlarken; ormansızlaşma, biyo-çeşitlilik ve habitat üzerinde baskı oluşturmasıyla çevresel sürdürülebilirliği tehdit etmektedir. RES’ler, kurulum aşamasındaki planlama sürecine bölge halkının sosyal katılımı (Çevresel Etki Değerlendirmesi-ÇED- ve alternatif mekanizmalar) ve köylerin ortak kullanım alanlarının iyileştirilmesi için (okul, yol, cami, altyapı hizmetleri vb.) yapılan sosyal destekler ile sosyal adalete, eşitliğe ve sürdürülebilirliğe katkı sağlamaya çalışmaktadır. Bununla birlikte RES’ler, kurulum alanlarıyla ilişkili olarak gürültü, sağlık ile ilgili endişeler gibi etkileriyle bölge halkının yaşam kalitesinin düşmesine ve arazi kullanımının değişmesiyle sosyal yaşam alanlarının (tarım, mera, piknik, gezinti, manzaralı yerlerin azalması vb.) kısmi olarak sınırlanmasına yol açarak sosyal sürdürülebilirlik üzerinde baskı oluşturmaktadır. Netice olarak Çanakkale kırsalında RES’lerin çevresel ve sosyal sürdürülebilirliğe hem katkı sağlayan hem baskı oluşturan iki yönlü bir karaktere sahip olduğu anlaşılmaktadır.
Rüzgâr enerjisi Kırsal topluluklar Çevresel sürdürülebilirlik Sosyal sürdürülebilirlik Çanakkale
Bu çalışmanın hazırlanma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyulduğu ve yararlanılan tüm çalışmaların kaynakçada belirtildiği beyan olunur.
TÜBİTAK tarafından desteklenen 122K676 Numaralı 1002-A Hızlı Destek Projesidir.
122K676 Numaralı 1002-A Hızlı Destek Projesi
Projeye danışmanlık yapan Doç. Dr. Savaş Evran’a ve saha çalışmasında emeği geçen bursiyer öğrencilerimiz Gözdenur Yılmaz’a ve Ayça Soykan'a katkılarından dolayı teşekkürlerimizi sunarız.
In the context of climate change mitigation policies, whether wind energy development in Türkiye is sustainable for rural communities should be a key issue on the local and national policy agenda. In this context, this study focuses on how Wind Power Plants (WPP) in Çanakkale affect the environmental and social sustainability of nearby rural communities. Environmental sustainability is assessed in terms of clean energy, and its impact on forests, biodiversity, and habitat, whereas social sustainability is evaluated in the framework of social participation, social justice, equality, and the quality of life and community’s living spaces. The data of the study were obtained using the qualitative research method of the case study pattern. The sample consists of WPP companies in Çanakkale and local stakeholders in the installation sites of these power plants. Interviews were conducted between January and March 2023. Three different semi-structured interview forms were used for local people, local stakeholders, and WPP companies respectively. A total of 56 people (18 women, 38 men), 47 from the local community, 7 from local stakeholders, and 2 from WPP company employees, were interviewed and data were collected. The data were coded and analyzed by themes in the MAXQDA program.
According to the research findings, while WPPs in rural Çanakkale contribute to environmental sustainability by being environmentally compatible, clean energy threatens environmental sustainability by causing pressure on deforestation, biodiversity, and habitat. They also aim to promote social sustainability, justice, and equality through social participation (Environmental Impact Analysis (EIA) and alternative mechanisms) of the local community and social assistance (schools, roads, mosques, infrastructure services, etc.) for the improvement of common areas of villages in the planning process during the installation phase. However, WPPs put pressure on social sustainability by causing a decline in the quality of life of the local population and partial limitation of social living spaces (agriculture, pasture, picnic, excursion, decreased scenic spots, etc.) through effects related to noise and health concerns associated with land use changes in relation to their installation areas. As a result, it has been observed that WPPs in rural Çanakkale have a two-way character that both contributes to and puts pressure on environmental and social sustainability.
122K676 Numaralı 1002-A Hızlı Destek Projesi
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Environmental Sociology, Rural Sociology |
Journal Section | Reserch Articles |
Authors | |
Project Number | 122K676 Numaralı 1002-A Hızlı Destek Projesi |
Early Pub Date | May 7, 2024 |
Publication Date | October 10, 2024 |
Submission Date | January 27, 2024 |
Acceptance Date | April 17, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 19 Issue: 2 |