20. yüzyıl ve sonrasında yaşanan siyasi, ekonomik değişim ve teknolojideki gelişmeler; toplumların kültür ve sanatında değişim ve dönüşümlere neden olmuş ve alternatif mekânlara ihtiyaç doğmuştur. S.S.C.B. ve Doğu Bloku’nun dağılmasından sonra Batı Avrupa ve Amerika bütün ülkeleri kapitalist sistemin içine dâhil etmeyi amaçlamış ve küresel emperyalizmin amacı doğrultusunda büyük çabalar sergilemektedir. Küresel sanat adı altında bir sanat piyasası oluşturulmakta ve sanat ürün olarak tüketiciye sunulmaktadır.
Modernizm, Postmodernizim ve Çağdaş Sanat denen bugünün Küresel Sanatını belirleyen etmenler aynıdır. Modernizm zıtlık kavramına odaklı, Postmodenizm popüler kültür ve tüketim eksenli, Küresel Sanat ise pazar odaklıdır. Gelişmiş kapitalist ülkeler, sanatı çeşitli küresel projelerle desteklemekte ve az gelişmiş ve gelişmekte olan ülke sanatını da, bu projelerle kendi sanat etkinliklerinin içine dâhil edip, ekonomi içine çekmektedirler. Böylece Küresel ekonomik planların etkisi ile sanat bir pazar olgusu ile karşılaşmakta ve yerel, kültürel değerler bu etkileşim içinde değişmekte ve yitirilmekte ya da benzer eserlerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Özgünlük, yerellik ve ülkelerin sanat kültürleri saflığını yitirmektedir. Ayrıca, sanatçılar, kültürün kapitalize edilmesine doğrudan tepki koymak yerine mevcut fırsatları değerlendirip eserlerini konseptlere göre üretip sergilemeyi uygun görmektedirler. Günümüzde milli kimlikler ve ideolojilerin yerini dünya sanatı ve sanatçısı kimliği almıştır.Küratör, sanat eleştirmeni ve sanat koleksiyonerliği ve sanat estetiği gibi kavramlar günümüz sanatının kavramlarıdır. Küratörel sergilerde, küratörlerin konsept uygulamaları sanat izleyicisinin ilgisini çekme ve bir sanat piyasası yaratma amaçlıdır. Bu konsept sergileri sanatçıyı sınırlayan özgünlüğünü ve özgürlüğünü engelleyen bir yapıdadır. Ayrıca, iletişim endüstrilerinin gelişiminden dolayı sanat hızlı ve eş zamanlı olarak sanatçı ve sanat izleyicisine ulaşmakta ve etkilemektedir. Sanal müzeler, galeriler, uluslararası çağdaş sergiler, bienaller, trianeller, sanat fuarları birer sanatsal faaliyet olup medya, internet ve diğer paylaşım kanallarıyla bu faaliyetler paylaşılmaktadır.
Sanatta gelecek, her zaman yeni olma anlayışı, yeni bir tarihsel başlangıç ve şaşırtıcı, şok edici beklentiler, radikal değişiklikler gibi genelde ütopik beklentilerdir. Günümüz sanatı apolitik bir sanattır. Çünkü küratörel ve küresel amaçlı çalışmalar yapılmaktadır. Bu durumda sanatta beklenen radikal değişimleri gözlemlemek zor görünmektedir. Bu özgür olmayış sanatta bir patlamaya gebedir. Günümüzde sanatın, özelleştirilmesi, finansallaşması, endüstrileşmesi ve iletişim teknolojileriyle kaynaşması sonucu özerkliğini yitirmektedir. Sanatsal gelişmelere bakıldığında, gelecekte sanatın yeni Küresel politika, proje ve teknolojilerinin eseri olacağını göstermektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2020 |
Kabul Tarihi | 24 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 5 Sayı: 11 |