Dijital çağda, görsel imge yığınlarının uzam-zaman algısını hasara uğratması, özne ve gösterge arasındaki eleştirel mesafenin yok olmasına neden olur. Kavrayışın yetersiz kaldığı imge bombardımanında özne edilgen hâle gelirken gerçekliği duyumsamada ve anlamlandırmada sorun yaşar. Hızlıca tüketilen imgeler, hızlıca unutulur. Nitekim John Berger’e göre, yaratılan sonsuz şimdide anlamın sürekliliğini yitirmesi sonucunda bellek de hasar görür.
İktidarlarsa kendi ideolojilerini oluştururken kapitalist sistemin bireyleri maruz bıraktığı bu durumdan yararlanarak yapay bir bellek inşa eder. Böylelikle kendine ait yeni bir resmi tarih oluşturur. Toplumun algısını, medya araçlarıyla yönlendirerek ideolojisinin topluma nüfuz etmesini sağlar. Dolayısıyla, toplumsal belleğin inşası, ideolojik mücadele için önem taşır.
İmge yığınlarının algıda yarattığı hasara karşın, bir mücadele alanı olarak belleğin inşasında fotoğrafın kullanımı, gerçeklikle ilişkisinden ve inandırıcılığından dolayı karşı bir güç oluşturur. Fotoğrafçının yapması gereken şey, sunulan gerçeklikler üzerine toplumu düşündürecek, gerçeği sorgulatacak bir bakış açısıyla hareket etmek ve toplumsal farkındalık yaratmaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2020 |
Kabul Tarihi | 16 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 5 Sayı: 11 |