20. yüzyılın sonlarına doğru teknolojide yaşanan gelişmeler sonrası, gündelik hayat içinde birtakım yenilikler ortaya çıkmıştır. Şüphesiz bunlardan biri de yeni medya olarak nitelendirilen iletişim ortamıdır. Geleneksel medyanın aksine kullanıcılarının, hem tüketici hem de içerik üretici olarak iletişime aktif katılımına olanak sağlayan yeni medya, internete erişim sağlanılabilen telefon, tablet, laptop vb. elektronik iletişim araçlarıyla bağlanılabilen bir sanal dünya yaratmıştır. Bu sanal dünya içinde ortaya çıkan sosyal medya uygulamaları, kullanıcılarına olumlu birtakım imkanlar sunmasının yanı sıra; olumsuz bir takım durumların da yaşandığı bir alandır. Bu mecralarda yaşanan ve son zamanlarda sıklıkla gündeme gelen olumsuzluklardan biri sanal linçtir. Tarihi geçmişinden bugüne dek bakıldığında linç, teknolojiyle birlikte form değiştirerek mevcudiyetini sürdürmekte ve bu anlamda fiziki şiddet dışında sanal ortamda baskı, hakaret, aşağılama, sindirme veya nefret söylemi ile gerçekleştirilen psikolojik şiddet türü olarak karşımıza çıkmaktadır. Sanal linç, sanal şiddet, dijital linç, sosyal linç gibi kavramlarla açıklanabilen bu durum, farklı konularda ve farklı şekillerde gerçekleşmektedir. Çalışma kapsamında, sanal linçin Twitter’da aşağılama, hakaret, nefret söylemi gibi ifadeler barındıran paylaşımlarla, fiziki görsellik üzerinden nasıl gerçekleştirildiği, nitel içerik analizi ve eleştirel söylem analizi yapılarak ortaya konulmaya çalışılmış ve sanal linç değerlendirilmiştir. Konu kapsamında; küresel bir moda markası olan Gucci için podyumda yer alan Armine Harutyunyan isimli mankenin, medyanın da sunduğu, modern dünyada kadından beklenen kusursuz güzellik profiline sahip olmaması nedeniyle sosyal medya kullanıcıları tarafından çirkin yorumlara maruz kaldığı görülmüştür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2020 |
Kabul Tarihi | 31 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 5 Sayı: 10 |