Toplumun en yüksek mertebesinden en düşüğüne, çeşitli sosyal statü ve meslekten insanların kendi ölü karşılıklarıyla yüzleştiği Ölüm Dansı teması, Ortaçağın popüler temalarından biri olmuştur. İlk kez Paris’teki Masumlar Mezarlığı’nın galeri duvarına resmedilen Ölüm Dansı, Parisli matbaacı Guyot Marchant’ın edisyonuyla birlikte toplumun her kesimine ulaşmış, temanın popülerleşmesi ve yayılmasına katkı sağlamıştır. Guyot Marchant’ın edisyonu aynı zamanda Ölüm Dansı’nın günümüze ulaşabilmiş en önemli görsel ve yazınsal temsillerinden biridir.
Kitaptaki ağaç baskılarda ölüler, canlı karşılıklarının karşısına ayna imgesi olarak çıkarlar. Ölüm Dansı’nda didaktik bir unsur olarak kullanılan ayna metaforu, Geç Ortaçağ’da ortaya çıkan kişinin kendi ölümü kavramıyla tutarlılık içindedir. Kitapta yer alan şiirlerdeki didaktik tona karşılık, ağaç baskılarda daha alaycı ve karikatür bir hava hâkimdir. Şiirler ile ağaç baskılar arasındaki bu karşıtlığın yanı sıra, canlılar ile ölülerin temsil biçimlerinde de dikkat çekici karşıtlıklar söz konusudur.
Bu makalede ilkel toplumlardan Geç Ortaçağa kadar ölüm imgesinin geçirdiği dönüşüme ve Ölüm Dansı temasının ortaya çıkışına değindikten sonra söz konusu karşıtlıklar ele alınacak, kitaptaki ayna metaforundan bahsedilecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | July 29, 2020 |
Submission Date | May 15, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 14 Issue: 26 |
Submission of articles for the January 2025 issue of Akdeniz Art (volume: 19 issue: 35) will take place between October 1 st to 15 th , 2024.