Türkiye’de anıt heykel sanatı cumhuriyetin ilk yıllarında hızla gelişme göstermiş, yeni kurumlar ve yeni kent meydanları oluştukça, başta büyük şehirler olmak üzere, Anadolu’nun çeşitli yerlerine anıt heykeller yerleşmeye başlamıştır. Anıt heykeller, tek başlarına simgesel sanat eserleri olmaktan öte, içinde bulundukları mekanları, binaları, meydanları ve kent siluetlerini etkileyen elemanlar olmuştur. Ayrı bir uzmanlık alanı gerektiren anıt heykel yapımı için, başta yurtdışından yabancı heykeltıraşlar davet edilmiş, yurtdışına da eğitim için öğrenciler gönderilmiştir. 1937 yılında heykel eğitimi için Rudolf Belling’in Türkiye’ye davet edilmesiyle, anıt heykel eğitimi Türkiye’de de başlamıştır. Başta yurtdışında eğitim alan Yavuz Görey, Türkiye’ye dönüp Belling’in öğrencisi olmuş, sonrasında İTÜ Mimarlık Fakültesi’nde Belling ile beraber dersler vermiştir. Bu süreçte çok sayıda önemli eserler veren, ilk yerli heykeltıraşlardan olan Görey’in, 1970’li yıllarda hazırladığı Burdur Anıtları, kariyerinin ilerleyen döneminde yaptığı en kapsamlı çalışması olmuştur.
Burdur Anıtları, 1971 Burdur depreminin ardından kentte yeniden imar çalışmaları planlanırken, 1973 yılı cumhuriyetin 50. yıl kutlamaları ile birlikte düşünülerek, bilim adamları ve sanatçılardan oluşan bir heyet danışmanlığında, Görey tarafından tasarlanıp uygulanmıştır. Anıt heykeller ve rölyeflerden oluşan bu tasarım, meydan, tören alanı ve kent parkını kapsayan bir kent merkezi tasarımıdır. Anıt heykel ve mimarlık sentezinin özgün bir örneğidir. Ancak yeterince tanınmamaktadır ve literatürde hakkında çok az bilgi yer almaktadır. Bu araştırma kapsamında Burdur Anıtları, Türkiye›de anıt heykel literatürü paralelinde, mimarlık bakış açısıyla incelenecektir. Araştırma, yazarın 1971 Burdur depremi ve cumhuriyet dönemi Burdur mimarlığı araştırmalarının devamı niteliğindedir. Araştırma yöntemi, başta Burdur 1973 İl Yıllığı olmak üzere, çok sayıda kaynak ve arşiv taramasına, eski fotoğrafların incelenmesine ve yerinde gözlemlere dayanmaktadır.
In Turkey, the art of monumental sculpture was developed in early republican period. As new institutions and new city squares were formed, monumental sculptures began to settle in various parts of Anatolia, especially in big cities. Monumental sculptures are not only symbolic works of art, but also influence the space, buildings, squares and city silhouettes. Since their designs require expertise, foreign sculptors were invited to Turkey and local students were sent abroad in the early period. The education of monumental sculpture started in Turkey, when Rudolf Belling was invited to Turkey in 1937. Yavuz Görey, who initially studied abroad, returned to Turkey and became the student of Belling. Later, he gave lectures with Belling in the Istanbul Technical University Faculty of Architecture. Görey is considered as one of the pioneers of the Turkish monumental sculptors and he had many works of art. Burdur Monuments were his most comprehensive work in the later period of his career.
Burdur Monuments were designed in the reconstruction period of 1971 Burdur earthquake and in the 50th anniversary celebrations of the republic. With the supervision of a commission composed of scientists and artists, the monuments were designed and constructed by Görey. This design is a city center design that includes the square, the ceremony area and the city park.
It is an original example of monumental sculpture and architecture synthesis. However, in the literature, there is a lack of information about them. In this research, drawing on the literature about the monumental sculpture in Turkey, Burdur Monuments are examined in the architectural point of view. The research is a continuation of the author’s previous research about the 1971 Burdur earthquake and the architecture of the republican period in Burdur. The research method is based on literature survey, archive data, old photographs and site observations.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | January 30, 2021 |
Submission Date | May 31, 2020 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 15 Issue: 27 |
Submission of articles for the January 2025 issue of Akdeniz Art (volume: 19 issue: 35) will take place between October 1 st to 15 th , 2024.