The cave church, unlike other church structures, was formed from a natural formation. The caves, which were formed by natural formation, were later given a religious function and turned them into churches. Many valleys in Cappadocia gained importance in terms of religion with the spread of Christianity after the Byzantine Period. Göreme Valley, one of these valleys of Cappadocia, has groups of churches and monasteries that are memorable with their colorful frescoes. People who lived at that time used the caves in Göreme Valley to meet their religious needs, and the process of witnessing a settled life began here. Important religious buildings in Göreme are The Girls and Boys Monastery, St. Basil’s Church, Dark Church, Malta Crusader Church, St. Catherine Chapel, Elmalı Church, St. Barbara Church, Serpent Church, Çarıklı Church and Tokalı Church are gathered in an open-air museum complex. People have painted important iconographic scenes on the walls of these churches in the past, using techniques that reflect that period. Since these scenes, which are concrete evidence for Byzantine Art, are located in a natural formation like a cave, institutions and organizations related to the region took action for their conservation and restoration. In the study, the Dark Church, which is one of the churches of this region, and the Jesus depictions, which constitute the majority of the frescoes of this church, were examined within the scope of historical document value. The current preservation status of the frescoes was questioned by evaluating the technique, style and religious meanings of the depictions, which are among the elements of historical document value, which is a preservation criterion. Considering these situations, the findings about why the cultural heritage values of the Dark Church frescoes are historically important and why they should be preserved are given in the conclusion part. With the findings, it is expected to be a study that will contribute to the researches to be done in this direction.
Mağara kilise, diğer kilise yapılarından farklı olarak doğal bir oluşumdan meydana gelmiştir. Doğal oluşumla meydana gelen mağaralara, dini işlev sonradan kazandırılarak buraları kilise haline getirmiştir. Kapadokya’da yer alan pek çok vadi, Bizans Dönemi’nden sonra Hıristiyanlığın yayılması ile dini açıdan oldukça önem kazanmıştır. Kapadokya’nın bu vadilerinden biri olan Göreme Vadisi ise renkli freskleriyle akılda kalan kilise ve manastır gruplarına sahiptir. O dönemlerde yaşamış insanlar dini ihtiyaçlarını giderebilmek için Göreme Vadisi’nde bulunan mağaraları kullanmış ve burada bir yerleşik hayata tanık olma süreci başlamıştır. Göreme’deki önemli dini yapılar ise Kızlar ve Erkekler Manastırı, Aziz Basileus Kilisesi, Karanlık Kilise, Malta Haçlı Kilise, Azize Catherine Şapeli, Elmalı Kilise, Aziz Barbara Kilisesi, Yılanlı Kilise, Çarıklı Kilise ve Tokalı Kilise şeklinde olup bir açık hava müzesi kompleksinde toplanmıştır. İnsanlar geçmişte bu kiliselerin duvarlarına, o dönemi yansıtan teknikleri kullanarak önemli ikonografik sahneler resmetmişlerdir. Bizans Dönemi sanatı adına somut kanıt niteliği taşıyan bu sahnelerin mağara gibi doğal bir oluşum içinde yer alması nedeniyle bölgeyle ilgili kurum ve kuruluşlar koruma ve onarımları için harekete geçmiştir. Çalışmada bu bölgenin kiliselerinden biri olan Karanlık Kilise ve bu kilisenin fresklerinde çoğunluğu oluşturan İsa tasvirleri, tarihsel belge değeri kapsamında ele alınarak irdelenmiştir. Tasvirlerin, bir koruma ölçütü olan tarihsel belge değeri ögeleri arasında tekniği, üslubu ve dini anlamları değerlendirilerek fresklerin mevcut korunma durumu sorgulanmıştır. Bu durumlar gözetilerek Karanlık Kilise fresklerinin sahip olduğu kültürel miras değerlerinin tarihsel açıdan niçin önemli olduğu ve neden korunması gerektiğine dair bulgular sonuç kısmında verilmiştir. Ulaşılan bulgularla, bu yönde yapılacak araştırmalara katkı sağlayacak bir çalışma olması beklenmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | January 29, 2022 |
Submission Date | September 20, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 16 Issue: 29 |
Submission of articles for the January 2025 issue of Akdeniz Art (volume: 19 issue: 35) will take place between October 1 st to 15 th , 2024.