İnançlı işlem Türk Hukuku’nda düzenlenmeyen bir hukukî kurumdur. Ancak doktrin ve uygulamada varlığı kabul edilmektedir. İsviçre hukukunda “fiduziarisches Rechtsgeschäft”; Alman hukukunda “Treuhandverhältnis” ve Anglo-Sakson hukukunda “fiduciary relationships” kavramları ile ifade edilen inançlı işlemdir. İnançlı işlem taraflara olağan muamelelere göre daha güçlü bir hukuki durum yarattığı için tercih edilmektedir. Öyle ki, inanılan inançlı işlem ile taşınır, taşınmaz veya alacağın tam hak sahibi olur. Bu durum ise rehin hakkından daha çok koruma sağlar. Zira rehinde borç ödenmediği taktirde alacaklı rehin konusu malı icra dairesi aracılığı ile paraya çevirerek alacağını elde etmektedir. Ancak inançlı işlemlerde inanılan söz konusu malı kendisi paraya çevirebileceği gibi paraya çevirmeden uhdesinde de tutabilir. Öte yandan, inançlı işlemden farklı olarak rehin alacağa bağlı fer’i bir haktır. Asıl alacak sona erdiğinde veya asıl alacağa sebebiyet veren sözleşme geçersiz ise rehin hakkı da doğmaz. Bununla birlikte tüm hakların devredilmiş olmasından ve inanç sözleşmesinin sadece nisbi etkisinin bulunmasından kaynaklanan tipik hukukî sorunlar vardır. Bu sakıncalar özellikle inananın devretmiş olduğu taşınır, taşınmaz veya alacağı aynen geri almasında toplanır. İnanılanın iflası halinde mal veya hakkın iflas masasına dahil olması ve inananın masadan çıkarma hakkının bulunmaması bunlardan biridir. İnanılanın devir borcu doğmasına rağmen inançlı işlem konusu malı inanana iade etmekten kaçınması veya üçüncü kişiye devretmesi de uygulamada karşımıza çıkan diğer problemli noktalardır. Bu çalışmada inananın inançlı işlem konusu taşınmazın iadesi için inanılana ve bazı durumlarda da üçüncü kişiye karşı açabileceği tescile zorlama davası değerlendirilmektedir. Belirtmek gerekir ki, inançlı işlemin konusu taşınır, taşınmaz ve alacaktır. Ancak konumuz itibariyle sadece taşınmazlara ilişkin açıklamalar da bulunulmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 27, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.