Temel anayasal hak ve özgürlüklerden biri olan haberleşme hürriyeti, son dönemde teknolojik gelişmeler sayesinde daha etkin ve hızlı bir şekilde kullanılmasının yanı sıra, teknolojinin olumsuz etkileri nedeniyle en çok ihlal edilen haklardan biri olmuştur. Bireylerin haklarının dengelenmesi ve toplum içindeki varlığının korunması için çıkar çatışmasının gözetilmesi gereklidir. Bu çerçevede, devletin bireylerin sahip olduğu temel haklardan haberleşme hürriyeti ya da basın ifade özgürlüğünü kısıtlaması gündeme gelebilecektir. Zira, toplum içinde korunmaya muhtaç konumda olan bireyler, kişisel verilerinin gizlenmesini isteme, sosyal alanda saygınlığının korunmasını isteme gibi haklara da sahip olup, bu konuda devletlerin gerekli önlemleri alması ve pozitif ödevler yüklenmesi gereklidir.
Ancak diğer taraftan da, toplumdaki sulh ve refahın sağlanması, vatandaşların can ve mal güvenliklerinin korunması için, Anayasada belirtilen kriterler çerçevesinde haberleşme özgürlüğünün sınırlandırılması gereklidir. Bunun için öncelikle uygulamaya yönelik kanuni düzenlemeler yapılması ve caydırıcılığı olacak yaptırımların uygulanması, ayrıca gelişen teknoloji karşısında söz konusu yaptırımların güncelliğinin korunması şarttır. Bu çerçevede, kamu düzenini sağlamaya yönelik getirilecek kısıtlamalar, bireylerin haberleşme özgürlüğüne halel getirmeyecektir. Bireylerin bir taraftan haberleşme hakları gözetilecek, diğer taraftan toplum düzenini korumaya yönelik ya da bir suç tespitini sağlayacak şekilde haberleşme özgürlüğünün kısıtlanması mümkün olabilecektir.
Çalışmamızda öncelikle iletişimin tespiti, dinlenilmesi ve kayda alınmasına (HTS) ilişkin koruma tedbirinin tanımına genel özelliklerine, konuya ilişkin hukuki düzenlemelere ve koşullarına yer verilecektir. Ardından, HTS kayıtlarının delil olarak kullanılabilmesi ve bu çerçevede temel hak ve özgürlüklerden biri olan bireylerin haberleşme özgürlüklerine herhangi bir engel oluşturup oluşturmadığı konusunda inceleme yapılacaktır. Bu kapsamda konuya ilişkin yargı kararlarına yer verilerek, HTS kayıtlarının uygulamada kullanım şekillerine ilişkin hususlara değinilecektir.
Haberleşme Özgürlüğü Koruma Tedbirleri İletişimin Tespiti, Dinlenmesi ve Kayda Alınması (HTS) Delil Katalog Suç
Çalışmalarımda katkılarını esirgemeyen Dr. Öğretim Üyesi Merve Ayşegül KULULAR İBRAHİM'e, bana her zaman destek olan annem Zeliha'ya, babam Mahmut'a, eşim Bahattin'e, dünyadaki biriciklerim Eren'e, Zeynep'e ve Selim'e...
Freedom of communication, which is one of the fundamental constitutional rights and freedoms, has been one of the most violated rights due to the negative effects of technology, as well as being used more effectively and quickly thanks to technological developments. In order to balance the rights of individuals and to protect their existence in the society, it may come to the fore that the state restricts the freedom of communication or the freedom of expression of the press, which is one of the fundamental rights of individuals, by taking into account the conflict of interest. Because, individuals who are in need of protection in the society have the right to want their personal data to be hidden, to demand the protection of their dignity in the social field, and it is necessary for the states to take the necessary measures and undertake positive duties.
However, on the other hand, freedom of communication should be limited within the framework of the criteria specified in the Constitution in order to ensure peace and welfare in the society and to protect the safety of life and property of citizens. For this, first of all, it is necessary to make legal regulations for implementation and to implement deterrent sanctions, and to keep the said sanctions up-to-date in the face of developing technology. In this context, restrictions to ensure public order will not prejudice individuals’ freedom of communication. On the one hand, individuals’ rights to communicate will be respected, and on the other hand, it may be possible to restrict their freedom of communication in a way that aims to protect social order or to detect a crime.
In this study, first of all, the definition of the protection measure regarding the detection, listening and recording of communication (HTS), its general characteristics, the legal regulations and conditions on the subject will be included. Then, an examination will be made to determine whether HTS records can be used as evidence and whether they pose any obstacle to individuals’ freedom of communication, which is one of the fundamental rights and freedoms. In this context, judicial decisions on the subject will be included and issues regarding the use of HTS records in practice will be addressed.
Freedom of Communication Evidence Safeguards Detection Interception and Recording of Communication (Historical Traffic Search - HTS) Catalog Crime
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Information and Technology Law |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | July 1, 2024 |
Submission Date | October 13, 2023 |
Acceptance Date | December 29, 2023 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 14 Issue: 1 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.