Ulus devletlerin oluşumundan Soğuk Savaşın sonuna kadar geçen dönemde konvansiyonel savaşlar esas savaş biçimi olarak karşımıza çıkarken, Soğuk Savaş sonrası dönemde iki kutuplu yapının ortadan kalkması ve gelişen savaş teknolojileri nedeniyle konvansiyonel savaşların yıkıcı etkilerinin devletler tarafından göze alınamaması vb. nedenlerle savaş yöntemlerinde önemli değişim ve dönüşümler yaşanmış; birçok yöntemin bir arada kullanılarak düşmanın zayıf düşürülmesine odaklanan “Hibrit Savaş” yeni savaş yöntemi olarak ön plana çıkmıştır. Hibrit savaşın uygulanmasında konvansiyonel olmayan taktiklerin kullanılması en çok terör faaliyetleri ile ilişkilendirilmektedir. Arap Baharı sürecine bağlı olarak Suriye’de başlayan iç savaşa çok geçmeden bir çok devlet ve devlet dışı aktör müdahil olmuştur. Farklı hedeflere sahip olan devletler ve terör örgütleri Suriye’de hibrit savaş yöntemleri ile birbirine üstünlük kurma mücadelesine girişmişlerdir. Sınırsız bir muhalefet ve çok sayıda yabancı istihbarat ajanı tarafından kuşatılan Suriye’ de IŞİD/DAEŞ ve PYD/YPG/PKK gibi terör örgütleri, çeşitli diğer milisler, paramiliterler, isyancılar ve yardımcı aktörler savaşta kilit oyuncular haline gelmişlerdir.
Buradan yola çıkılarak hazırlanan bu çalışmanın temel amacı bir hibrit savaş uygulaması olan terör örgütlerinin Suriye İç Savaşı’na etkilerinin ele alınmasıdır. Küresel ve bölgesel aktörlerin Suriye’de politik amaçlarına ulaşmak için terör örgütlerini araçsallaştırdıkları denencesine dayalı olarak hazırlanan çalışmada Suriye krizi ele alınmış ve bu vakalar üzerinden terör faaliyetlerinin hibrit savaş ile ilişkiselliği sorgulanmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 27, 2020 |
Submission Date | September 22, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: 8 |
Akdeniz University Journal of the Institute of Social Sciences (AKSOS)