1961 Anayasası ile devlet teşkilatı ve siyasi hayat yeniden şekillendirilmiştir. Bu yapı ile ortaya çıkan çoğulcu siyasi hayat, yeni partilerin önünü açmıştır. Ancak altmışlı yılların ikinci yarısından sonra hızlanan siyasi, sosyal ve ekonomik dönüşüm, devlet organizasyonunda ve toplumsal hayatta yeni problemleri ortaya çıkarmıştır. Özellikle öğrenci olayları ve işçi eylemleri rejimi tehdit eder hale gelmiştir. 12 Mart 1971’de Genelkurmay Başkanı ile Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları, Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesini dayanak göstererek, cumhuriyet tarihinin ikinci askeri müdahalesini gerçekleştirmiştir. Müdahale, mevcut siyasi yapılar ve devlet örgütlenmesinde önemli değişim yaratacak bir süreç başlatmıştır. Altmışlı yılların sonunda merkez sağ ve sol partilerde artan parti içi bunalımlar ve parçalanmalar hız kazanmıştır. Demokrat Partili siyasilerin affı meselesi Adalet Partisinde buhranı büyütürken, Cumhuriyet Halk Partisinde, İsmet İnönü ve Bülent Ecevit arasında muhtıraya karşı takınılacak tavır konusunda yaşanan fikir ayrılığı, Ecevit’in istifasıyla sonuçlanmıştır. 1961 Anayasası’nın çoğulcu anlayışı sonrası kurulan Milli Nizam Partisi ve Türkiye İşçi Partisi, Anayasa Mahkemesince bu süreçte kapatılmıştır. Gelinen noktanın temel sorumlularından birisi olarak görülen anayasanın evrensel boyutlu özgürlük anlayışı daraltılmış, özerk kurumların bu yapısı sınırlandırılarak yürütmenin gücü arttırılmaya çalışılmıştır. Anayasa üzerinde yapılan tadilatla rejime tehdit olarak görülmeye başlayan siyasi, sosyal ve ekonomik haklar önemli ölçüde sınırlandırılmıştır.
The 1961 Constitution reshaped the state organization and political life. The pluralist political life that emerged with this structure has paved the way for new parties. However, the political, social and economic transformation, which accelerated after the second half of the decade, has exposed new problems in state organization and social life. Especially student incidents and worker actions have become a threat to the regime. On March 12, 1971, the chief of the General Staff and the Commanders of the Land, Sea and Air Forces were appointed to article 35 of the Turkish Armed Forces Internal Service Act and carried out the second military intervention in the history of the republic. The intervention has initiated a process that will create significant change in political structures and state organization. At the end of the decade, the increasing intra-party crises and fragmentations in the center-right and left parties have gained momentum. While the issue of amnesty of Democratic Party politicians grew the depression in the Justice Party, the disagreement in the Republican People's Party, between Ismet Inonu and Bulent Ecevit, resulted in Ecevit's resignation. The National Order Party and the Workers' Party of Turkey, which was established after the pluralism of the 1961 Constitution, were closed by the Constitutional Court. The universal-dimensional understanding of freedom of the constitution, which is seen as one of the main responsibilities of the point reached, has been narrowed and the power of execution has been tried to be increased by limiting this structure of autonomous institutions. Political, social and economic rights, which are seen as a threat to the regime through the amendment slated for the constitution, have been significantly limited.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | November 30, 2020 |
Submission Date | July 8, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 22 Issue: TBMM’nin 100. Yılı ve Millî İrade Özel Sayısı |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.