Küresel iklim değişikliği dünyanın değişik yerlerinde su kaynaklarının konum ve
miktarlarında belirsiz azalma ve artışlara yol açarak su çevriminde değişkenliklere yol
açmaktadır. Bu oluşumlar ‘Akış Güvenliği’ kavramını gündeme getirmiştir. Su miktarının
yanında kalitesi de bu günün önemli su konuları arasına girmektedir. Değişen toprak kullanımı
ve toprak yönetim uygulamaları (tarım kimyasallarının kullanılması gibi) hidrolojik
düzeni değiştirmektedir. Sonuç olarak, su kaynaklarının miktar ve kalitesi olumsuz yönde
etkilenmektedir.
Su kıtlığı bir bölgede kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarının 1.000 m³’ün altına
düştüğü durum olarak tanımlanır. Fert başına 2.000 m³ eşik değeri ise su problemi yaşandığının göstergesidir.
Sanıldığı gibi Türkiye su zengini bir ülke değildir. Aksine gerekli önlemler alınmaz ise
gelecekte su sıkıntısı çeken bir ülke olacaktır. Ülkemizin coğrafik yapısından kaynaklanan
nedenlerle su kaynaklarını kontrol etme güçlüğü; yağış ve su kaynaklarının dengesiz dağılımı; kısa vadeli, bölgesel, ayrı planlar vasıtasıyla su kaynaklarından yararlanılması gibi
nedenlerle ülkemizin akış güvenliği risk altına girecektir. Su havzasına dayalı bütünleştirilmiş
su yönetimi uzun vadeli planlamaları uygulanmalıdır.
Bu çalışmada, Dünya ve Türkiye ölçeğinde akış güvenliği değerlendirilmiştir.
Primary Language | tr;en |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | March 23, 2012 |
Published in Issue | Year 2009 Volume: 17 Issue: 2 |