Objectives: Medical consultation is an exchange of view with other branches of medicine to regulate patients’ diagnosis and treatment. The purpose of this study was to evaluate the use of the consultation forms in a unit which gives a general dental treatment service.
Materials and Methods: Retrospective analysis of 159 written consultation forms was performed. Ages, gender, consultation rate per branch, the proportion of additional caution were recorded during dental treatment and percent of systemic diseases diagnosed as a result of consultations have been examined.
Results: Cardiology (29.6%) was the most consulted medical department and was followed by internal medicine (28.9%) and ear, nose and throat branches (10.7%). 55.3 % of the study population has needed additional measures for the fulfillment of dental treatments. According to our assessment, 16.35% of the patients with suspicious medical history were started to be monitored/treated according to their new diagnosis.
Conclusion: Dental treatment of individuals with systemic diseases could encounter different risks. As a result of consultation with the relevant branches, the medical status of these individuals becomes obvious. This may affect the diagnosis and treatment process. Dentists may contribute seriously in the diagnosis of certain systemic diseases.
Keywords:Amaç: Konsültasyon, bir hekimin başka bir branşın hekimi ile hastanın teşhisi ve tedavisinin düzenlenmesi amacıyla yaptığı görüş alışverişidir. Bu çalışmanın amacı genel diş hekimliği tedavi hizmeti vermiş olan bir birimde yazılı konsültasyon kullanımını farklı yönleri ile değerlendirmektir.
Materyal ve Metod: Çalışma 159 adet yazılı konsültasyon formunun retrospektif değerlendirilmesi ile gerçekleştirilmiştir.
Bulgular: En sık görüşüne başvurulan bölüm kardiyoloji olmuştur. Bunu dahiliye ve kulak-burun- boğaz hastalıkları takip etmiştir. Hastaların % 55,3 üne dental tedavi girişimi öncesinde ek önlemler alınması önerilmiştir. Değerlendirmemize göre konsültasyon mekanizması ile yönlendirilen hastaların % 16,35 ununa şikayetleri ile ilgili yeni teşhis konmuş ve takip/tıbbi tedavilerine başlanmıştır.
Sonuç: Sistemik şikayeti bulunan ve dental tedavi görecek bireyler, tedavi esnasında çeşitli riskler ile karşılaşabilirler. İlgili dallar ile yapılan konsültasyonlar neticesinde bu bireylerin tıbbi durumları açığa kavuşmaktadır. Bu da teşhis ve tedavi sürecini etkileyebilmektedir. Diş hekimi bazı sistemik hastalıkların teşhisine de katkı da bulunabilir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | May 2, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 |