Objectives: Prediabetes is a highly risky condition for Type 2 Diabetes Mellitus (T2DM). In some of the cellular, preclinical and observational studies, it was shown that low vitamin D levels play role in the development of T2DM by affecting the synthesis and secretion of insulin. In this study, our aim was to evaluate the vitamin D levels in prediabetic patients.
Materials and methods: Forty-five prediabetic patients and 96 control subjects with an age range of 18-65 years were included to the study. Patients with other diseases were excluded. Physical examinations, arterial blood pressure measurements, and glucose and vitamin D levels were obtained after an 8 hour fasting period in our study population. Vitamin D levels were studied with high-performance liquid chromatography (HPLC).
Results: In all subjects of our study; there was a low significant inverse correlation between FPG and vitamin D levels (r=-0.332, p< 0.001). But a significant correlation wasn’t found between HbA1c and vitamin D levels. When the comparison between normoglycemic and prediabetic groups was performed, vitamin D levels were found significantly low in the prediabetic group (32.79±17.17 ng/ml vs 21.53±6.93 ng/ml, respectively).
Conclusion: Studies about the role of vitamin D deficiency in the development of prediabetes have increased in recent years. Effects of vitamin D in the prevention and management of T2DM have been shown in many studies. In the light of these studies, the factors which contribute to the development of T2DM gain more importance for the development of new treatment modalities.
Amaç: Prediyabet, tip 2 diyabetes mellitus (T2DM) için yüksek riskli durumdur. Yapılan hücresel, preklinik ve gözlemsel çalışmalar düşük D vitamin düzeyinin insülin sentez ve sekresyonunu etkileyerek T2DM gelişimindeki rolü olduğunu göstermektedir. Bu çalışma ile prediyabetik hastalarda vitamin D düzeyinin ilişkisinin gösterilmesi amaçlanmıştır.
Materyal ve Metot: 18-65 yaş arası 45 prediyabetik ve 96 kontrol grubu çalışmamıza dâhil edildi. Ek hastalıkları olan kişiler çalışma dışı bırakıldı. Çalışma grubumuzun fizik muayeneleri yapıldı, arteriyel kan basınçları ölçüldü, 8 saatlik açlığı takiben glukoz, vitamin D düzeylerine bakıldı. Vitamin D düzeyi high-performance liquid chromatography (HPLC) yöntemi ile çalışıldı.
Bulgular: Çalışmamıza katılan tüm bireylerde vitamin D düzeyleri ile açlık kan şekeri (AKŞ) arasında düşük düzeyde anlamlı ters yönlü korelasyon gözlendi (r=-0,332, p< 0,001). HbA1c ile vitamin D arasında ise korelasyon izlenmedi (r=-0,191, p=0,055). Normoglisemik ve prediyabetik hastaların vitamin D düzeyleri karşılaştırıldığında, prediyabetik grupta vitamin D düzeyleri anlamlı olarak düşük bulundu (sırasıyla; 32,79±17,17 ng/ml ve 21,53±6,93 ng/ml).
Sonuç: Son yıllarda vitamin D eksikliği ya da yetersizliğinin prediyabet gelişimi rolü olabileceği yönünde çalışmalar giderek artmaktadır. Diyabeti önlemede ve tedavisinde vitamin D’nin etkisi çeşitli çalışmalarla gösterilmektedir. Bu çalışmalar doğrultusunda diyabet gelişimine katkısı olan etkenler, yeni tedavi modelleri gelişimi açısından daha da önem kazanmaktadır.
Journal Section | Research Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | September 23, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 16 Issue: 3 |