Sakatların istihdam edilerek korunmalarını öngören sosyal politikalar, ülkemizde daha çok 1960 lı yıllarda izlenmeye ve 1961 Anayasası ile 1967 yılında yürürlüğe giren 854 sayılı Deniz İş Kanunu ve 931 sayılı İş Kanunu'da yer alan hükümler çerçevesinde yönlenip, biçimlenmeye başlamıştır. Daha sonraki dönemlerde ise sakatlar, devletin ve .kamuoyunun gündeminde giderek daha çok yer almışlardır.
Özellikle 1990 lı yıllarda bu alanda sürdürülen politikalar hukuki ve kurumsal bir çok düzenlemeye konu olmuştur. Tüm bu gelişmeler hiç kuşkusuz övgüyle karşılanmalıdır. Sakatların korunmasını öngören politikalar, Türkiye'de artık yerleşik bir biçim kazanmaktadır.
Ancak; ülkemizde sakatlara yönelik sosyal politikaların daha çok sakatların çalışma yaşamına girebilmede korunmalarına yönelik olarak, sınırlı bir alanda ve özellikle de kota tekniği yörüngesinde yapılandığı gözlenmektedir. Oysa ki son yıllarda çeşitli araştırmaların sonuçları ile sayısal veriler, salt kota tekniğinden yararlanılarak yada bu tekniğin uygulanma koşullarını iyileştirerek sorunun çözülemeyeceğinin ipuçlarını vermektedir.
Bu yapılanma sürecinde; hem kota uygulamalarındaki başarısızlığın önyargısız sorgulanması, hem bu tekniğinin sakatların korunulmasına yönelik politikalar içindeki yerinin daha iyi değerlendirilmesi ve hem de bu alanda başka ülkelerde yaşanılan deneyimlerden yararlanılması gerekir. Bu alanda üzerinde uzlaşılacak bir düşünce birliğinin ve buna dayalı kapsamlı bir sosyal planlamanın, yalnızca kota uygulamalarına değil, sakatların daha iyi korunulabilmesine yönelik politikaların üretilebilmesine de önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 1, 1999 |
Submission Date | January 31, 1999 |
Published in Issue | Year 1999 Volume: 15 Issue: 1 |
This work is licensed under Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License since 2023.