Amaç: Bu çalışmada, otojen greftlerle eş zamanlı ve geç yerleştirilen implantlarda greft stabilitesi ve implant başarısı karşılaştırılmıştır.
Yöntemler: Çalışma örneklemi, mandibula ramusu kullanılarak otojen blok kemik grefti uygulanan hasta popülasyonundan oluşmuştur. Bir yıllık takip verilerine sahip hastalar implantasyon yaklaşımına göre iki gruba ayrılmıştır: geç implantasyon ve eş zamanlı implantasyon. Sonuç değişkenleri 3B hacim değişiklikleri (implantasyon sonrası ve 1 yıllık takipteki kemik grefti hacimleri, rezorpsiyon hacmi ve kemik greftinin rezorpsiyon oranı), 2B lineer değişiklikler (implantasyon sonrası ve 1 yıllık takipteki kemik grefti genişliği, 2B rezorpsiyon miktarı ve kemik greftinin rezorpsiyon oranı), marjinal kemik kaybı ve implant başarısı idi.
Bulgular: Nihai örneklem 21 denekten oluşmuş ve 33 implant incelenmiştir. Toplamda, %51,5’i (n=17) eşzamanlı ve %48,5’i (n=16) geç implantasyon yaklaşımla yerleştirilmiştir. Eş zamanlı yaklaşım, geç implantasyona kıyasla hem 3B hem de 2B ölçümlerde daha yüksek greft rezorpsiyonu oranıyla sonuçlanmıştır (sırasıyla p=0,001 ve p=0,014). İki grup arasında 1 yıllık takipte greft hacmi, greft genişliği, marjinal kemik kaybı veya implant başarısı açısından fark yoktu (sırasıyla p=0.958, p=0.039, p=0.168 ve p=1.000).
Sonuç: Eş zamanlı implantasyon, geç implantasyona göre daha yüksek rezorpsiyon oranıyla sonuçlansa da, 1 yıllık takipte greft hacmi ve genişliği, marjinal kemik kaybı ve implant başarısı benzerdi.
Aim: This study compared the graft stability and implant success of delayed implantation versus simultaneous implantation with autogenous grafts.
Methods: The study sample comprised a population of patients who underwent autogenous block bone grafting using the ramus of the mandible. Patients with data from 1 year of follow-up were divided into two groups according to implantation approach: delayed implantation and simultaneous implantation. Outcome variables were 3D volume changes (the bone graft volumes at post-implantation and 1-year follow-up, resorption volume, and resorption rate of the bone graft), 2D linear changes (the bone graft width at post-implantation and 1-year follow-up, 2D resorption amount, and resorption rate of the bone graft), marginal bone loss, and implant success.
Results: The final sample comprised 21 subjects, and 33 implants were investigated. In total, 51.5% (n=17) were placed with a simultaneous approach and 48.5% (n=16) with a delayed approach. The simultaneous approach resulted in a higher rate of graft resorption in both the 3D and 2D measurements compared to the delayed implantation (p=0.001 and p=0.014, respectively). There was no difference between the two groups in terms of graft volume, graft width, marginal bone loss, or implant success at the 1-year follow-up (p=0.958, p=0.039, p=0.168, and p=1.000, respectively).
Conclusion: Although simultaneous implantation resulted in a higher resorption rate than delayed implantation, the graft volume and width, marginal bone loss, and implant success were similar at the 1-year follow-up.
Alveolar bone grafting alveolar ridge augmentation dental implantation three-dimensional image
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Oral Implantology |
Journal Section | ORIGINAL ARTICLE |
Authors | |
Publication Date | September 23, 2024 |
Submission Date | March 15, 2024 |
Acceptance Date | July 23, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 |
This Journal licensed under a CC BY-NC (Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0) International License.