Abstract
Amaç: Gastrointestinal stromal tümörler (GIST), gastrointestinal sistemin en yaygın mezenkimal neoplazilerindendir. Temiz sınırlı cerrahi rezeksiyon GIST tedavisinin en önemli basamaklarından birini oluşturmaktadır. Bu araştırmada primer amaç GIST tanısıyla ameliyat ettiğimiz hastalarda rekürrens için risk faktörlerini değerlendirmek, sekonder amaç ise hangi faktölerin sağkalıma etki ettiğini ortaya koymaktır.
Gereç ve Yöntem: Ocak 2013 ile Ağustos 2019 tarihleri arasında kliniğimizde cerrahi olarak tedavi edilen 28 GIST vakasının verileri retrospektif olarak incelendi. Hastalar operasyon öncesi görüntülemeler, histopatolojik ve immünohistokimyasal yönünden incelendi ve hasta bilgileri dokümante edildi.
Bulgular: Hastaların 18’i erkek, 10’u kadındı. Medyan yaş 64,5 idi. (en genç 50, en yaşlı 87). Hastaların 26’sı (%92,9) konvansiyonel, 2’si (%7,1) laparoskopik yöntemle ameliyat edildi. Hastaların 15’inde (%53,6) lezyon midede, 10’ununda (%35,7) jejenum-ileumda, 2’sinde (%7,1) duodenumda, 1’inde (%3,6) ise multifokalda yerleşimliydi. Ortalama tümör çapı 10,1cm idi (En uzun çap 21 cm, en kısa çap 0,5 cm). Hastaların 27’sinde (%96,4) DOG-1, 24’ünde (%85,7) CD117, 23’ünde (%82,1) CD-34, 9’unda (%32,1) SMA, 3’ünde (%10,7) Desmin, 2’sinde (%7,1) S-100 pozitifliği izlenildi. Toplam rekürrens görülen hasta sayısı 5 idi (%17,9). Yapılan istatistiksel analizler sonucunda tümörde nekroz olması, tümörün mide dışında bir organda yerleşmiş olması ve tümör mitoz sayısının yüksek olması rekürrens için anlamlı istatistiksel fark ortaya çıkarmıştır. Ayrıca tümör boyutunun büyük olması rekürrens için anlamlı istatistiksel farklılık ortaya çıkarmıştır. Medyan takip süresi 26 (3-60) ay idi. Yapılan analizlerde tümörde nekroz görülmesi ve tümörün iğsi hücreli tipte olması sağkalımı anlamlı ölçüte kısaltan etkenlerdi.
Sonuç: GIST rekürrensini incelediğimiz bu çalışmada tümör boyutunun büyük olması, tümör nekrozu, mitoz sayısının artmış olması ve tümörün mide dışında bir organda yerleşmiş olması rekürrens için risk faktörü olduğu gözlemlenmiştir. Çalışmanın sekonder amacı olan sağkalım sürelerini etkileyen faktörlerin ise hücre tipi ve tümör nekrozu olduğu görülmüştür.