6-7
Kasım 1917 Bolşevik (Ekim) Devrimi’yle Rusya’daki çarlık rejimi bütünüyle
yıkılırken, Osmanlı Devleti son nefesini 30 Ekim 1918’de Mondros’ta verdi.
Böylece her iki devlet içinde geriye dönülmez yeni bir süreç başlamış oldu.
Rusya’da devrim sonrasında iktidara gelen Bolşevik Hükümeti ile Türkiye’de
Milli Mücadele Hareketi’nin öncülüğünü yapan Ankara Hükümeti (BMM), miras
aldıkları devletlerden farklı olarak yeni diplomasi belirleyeceklerdi. Buna
göre artık her iki devlet ortak düşmana karşı savaşacak ve kendisini ispatlamak
için mücadele verecekti. İki hareket arasındaki bu ilişkilerin yanı sıra
Bolşevikler; yeni rejimi ve hareketi de dünyaya duyurmak ve yaymak amacındaydı.
İşte bu noktada Moskova ve Ankara; bir yandan emperyalist Avrupa Devletleri’ne
karşı birbirlerinin müttefiki olurken, diğer taraftan da kendi gelecekleri
konusunda bir yol haritası belirlediler. Dolayısıyla ikili ilişkilerde
yürütülen dostluk ilişkileri karşılıksız değildi. Bolşevikler kendi rejimlerini
Anadolu’ya yaymak ve mümkünse Anadolu’yu da sosyalist/komünist bir cumhuriyet
olarak Sovyet Rusya’ya katma arzusundayken, Türk milliyetçileri Anadolu’yu
Bolşevik egemenliğine sokmadan Rusların maddi ve manevi desteklerini almak
arzusundaydı. İşte bu arzular arasında gidip gelen ikili ilişkilerde
Bolşevikler, Milli Mücadele döneminde Anadolu’ya komünist rejim ihraç etmek
istediler. Bunu gerçekleştirmek için de farklı yöntemler kullandılar. Bu
yöntemlerin başında ise propaganda faaliyetleri gelmekteydi.
20. yüzyılda önemli bir rol oynayan
propaganda faaliyetleri, 1917 Ekim Devrimi ile Rusya’da kurulmak istenen yeni
sistemin yerleştirilmesi ve yayılması için de son derece etkin bir şekilde
kullanılmıştır. Bolşevizm propagandası ve girişimleri, tarihsel ve güncel
olaylar ile eş zamanlı olarak bazı değişiklikler gösterse de Sovyet propaganda
girişimleri tarihsel süreç içerisinde ideolojik anlamda bir süreklilik
göstermiştir. Bu çalışmada Sovyet
Rusya’nın “Doğu” coğrafyasında kilit konumda bulunan Anadolu’yu yeni
düzene dâhil etme süreci içerisinde uyguladığı propaganda faaliyetlerinde
kullandığı bazı karikatür ve Anadolu basınındaki propaganda faaliyetleri
incelenmiştir. Ayrıca Anadolu’da yapılmaya çalışılan propagandanın
etkisi ortaya konularak, Bolşevizm propagandasının amacının ne olduğu; nasıl
etkisiz hale getirildiği ele alınacak ve Bolşevik propaganda girişimleri
karşısında Anadolu basınının nasıl bir tutum sergilediği ortaya konulmaya
çalışılacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | MAKALELER |
Authors | |
Publication Date | February 28, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Issue: 7 |