Şeref ve itibarın korunması hakkına, Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi’nin 8. maddesinde açıkça yer verilmese de Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi içtihat yoluyla bu hakkı koruma altına almıştır.
Özel yaşama saygı hakkı kapsamında korunan bu hak, genellikle ifade
özgürlüğüyle çatışmakta ve mahkemelerin eşit öneme sahip bu iki hak
arasında adil bir denge kurması gerekmektedir. Bu dengeleme işlemi
yapılırken şeref ve itibarın korunması hakkı zarar gören kişinin sıradan
bir vatandaş, kamu görevlisi, siyasetçi ve ünlü bir kişi olması farklılık
göstermektedir. Ayrıca, kullanılan ifadenin kamusal bir tartışmaya
katkı sağlayıp sağlamadığı, bilgilerin elde edilme şekli, yayının içeriği,
ifadenin bir değer yargısı mı yoksa maddi bir olgu mu olduğu, ilgili
kişinin önceki davranışları gibi ölçütler göz önünde bulundurulmaktadır.
AİHM’in içtihat yoluyla oluşturduğu bu ölçütler Türk Anayasa
Mahkemesi tarafından da benimsenmiştir. Bu çalışmada, özel yaşam
hakkı kapsamındaki şeref ve itibarın korunması hakkına ilişkin ölçütler
çerçevesinde bu hakla ilgili AİHM ve AYM kararları incelenecektir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türk Anayasa Mahkemesi özel yaşama ve aile yaşamına saygı hakkı ifade özgürlüğü şeref ve itibarın korunması hakkı
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 37 Issue: 2 |