İslam Hukuku boşanma konusunda erkeğe sınırsız yetkiler tanımıştır. Bu yetkilerden biri de boşanmanın belli bir şartın gerçekleşmesine ya da belli bir sürenin tamamlanmasına bağlanan şekli olan “talik-i talak” türüdür.
Özel hukuk alanında bütünüyle İslam Hukuku’nu uygulayan Osmanlı Devleti’nde de “talik-i talak”ın farklı örneklerine sıkça rastlanmıştır. Kadınlar pek çok defa, kendilerinden kaynaklanamayan ama sonuçları nedeniyle doğrudan kendilerini ve çocuklarını ilgilendiren bu tarz boşanmalarla karşı karşıya kalmışlardır. Bu durum kadının, neden ve ne zaman gerçekleşeceğini bilmediği bir eylem olması nedeni ile aile hayatı içinde bir tehdit ortamı doğurmuştur.
Bu çalışma, Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan yıkılışına kadar geçen süre içinde, uygulamalardan örnekler vererek, kadının evlilik hayatında “talik-i talak” nedeni ile yaşadığı güçlükleri, zaman zaman bu güçlükleri olumlu hale getirme çabalarını ortaya koymaya çalışmaktadır.
Islamic law recognizes unlimited authority of the man in the process of divorce. One example of this authority is the type “talik-i talak” (postponement of divorce), where divorce is dependent on satisfaction of a certain condition or completion of a certain period of time.
Various examples of “talik-i talak” were frequently seen in the Ottoman Empire, where Islamic Law was comprehensively implemented in private law. Women frequently encountered these types of divorces which were not initiated by themselves, but directly concerned them and their children due to certain outcomes. As this situation constituted an act that the woman did not know why and when will occur, it created an environment of threat for family life.
This study, by providing examples of practices from the establishment to the collapse of the Ottoman Empire, aims to present the difficulties women experienced in their marriages due to “talik-i talak” and their struggles from time to time to repair such difficulties.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 31, 2016 |
Submission Date | September 1, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 2 Issue: 4 |