Considering the role of prosecutors in criminal proceedings, it is highly controversial whether they are a party and whether they have a duty of impartiality in the criminal procedure. This discussion is particularly important to determine whether the refusal or withdrawal of prosecutors is possible when there is a risk of giving non-objective decisions. As a matter of fact, it is unclear how to act in such cases since there is no refusal or withdrawal regulations for prosecutors in the Criminal Procedure Code. The problem that gave rise to this controversy requires determining the position of the prosecutor’s office in the criminal procedure. Hence the state power that the prosecutor’s office works as an organ of must be determined. With this, the roles of judicature, prosecutor, and defense in the criminal procedure will be established. Thus, it will be possible to reach an opinion on whether there is a need for a refusal or withdrawal regulation for prosecutors. In this context, this study discusses the legal position of prosecutors in terms of separation of powers. As an administrative organ, it has been also argued that whether prosecutors have a duty to be impartial in the criminal procedure. Matters of the prosecutor’s refusal and withdrawal were evaluated, concluding that prosecutors are an objective party under the obligation to be objective in the criminal procedure.
Prosecutor Impartiality of Prosecutors Legal Position of Prosecutors Prosecutor’s Office Prosecution
Ceza muhakemesinde savcıların yerine getirdikleri görev göz önünde bulundurulduğunda bir taraf olup olmadıkları ve ceza muhakemesi sürecinde tarafsızlık yükümlülüklerinin bulunup bulunmadığı hususu son derece tartışmalıdır. Bu tartışma özellikle savcıların objektif olmayan kararlar verme risklerinin bulunabileceği durumlarda retleri veya çekinmelerinin mümkün olup olmaması bakımından önem arz etmektedir. Nitekim Ceza Muhakemesi Kanunu’nda savcılar için bir ret veya çekinme kurumu öngörülmüş olmadığından bu gibi durumlarda nasıl hareket edilmesi gerektiği belirsizdir. Bu tartışmayı doğuran sorun, öncelikle savcılık makamının ceza muhakemesindeki konumunun belirlenmesini gerektirmektedir. Bunun için de ilk olarak savcının devlet erklerinden hangisinin bir organı olarak görev ifa ettiği belirlenmelidir. Bu belirleme ile esasen yargı, iddia ve savunma makamlarının konumu itibariyle ceza muhakemesindeki rollerinin tespit edilmesi sağlanmış olacaktır. Böylelikle de savcılar bakımından ret veya çekinme kurumuna gerek bulunup bulunmadığına ilişkin bir kanaate varılması mümkün hale gelecektir. Bu çerçevede bu çalışmada öncelikle erkler ayrılığı bağlamında savcının konumu ele alınmıştır. Daha sonra yürütmenin bir parçası olduğu düşünülen savcının taraf olup olmadığı meselesi üzerinde durulmuştur. Savcının muhakemede objektif olma yükümlülüğü altında olan objektif bir taraf olduğu kanaatine varılarak, reddi ve çekinmesine ilişkin meseleler değerlendirilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | July 30, 2021 |
Submission Date | November 16, 2020 |
Acceptance Date | June 30, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 7 Issue: 2 |