Rusya eskiden beri “milletler zindanı” ismi ile ün kazanmış ülkedir. 1917 Şubat İnkılabı ile bu zindandan hürriyet dünyasına çıkılabileceğine inanıldıysa da ekseriyet yine kısmen eskisinden zor şartlar altında kaldı. Sovyetler Rusyası’nın en önemli meselelerinden biri milletler meselesi idi. Sovyetler Rusyası halkının yarısından çoğu millî mücadele vermekte idi. Kendi millî varlığını korumak için mücadele eden halklar Sovyetler Rusyası halkının yarısından çoğunu oluşturmakta idi. Sovyet hükümetinin millî siyaseti de işte bu öz varlığı için mücadele eden halkları Ruslaştırıp eritmek idi. Bolşevikler, 1917 Ekim İhtilali’nin ardından Çarlık Rusyası topraklarında yaşayan Rus olmayan toplulukları kendi taraflarına çekmeye çalıştılar. Bu amaçla, Kasım 1917'de Lenin ve Stalin imzası taşıyan kararname ile Rusya'da yaşayan tüm halkların eşit olduğunu ilan ettiler. Kararnamede, Rus olmayan milletlere Rusya’nın himayesinde, muhtar idareler kurma hakkını tanıdıklarını bildirdiler. Türkistan’da, 1917 ile 1920 yılları arasında özerk ve bağımsız cumhuriyetler kuruldu. Bolşeviklerin samimi olmadığı, kurulan bu muhtariyet hükümetlerin ve bağımsız cumhuriyetlerin kısa sürede Bolşevik güçler tarafından silah zoruyla ortadan kaldırılmaları sonucu anlaşıldı. Asya Rusyası’ndaki halklara Marksizm gibi araçlarla hükmetmeye çalıştılar. Türklük bilincini çok iyi bilen Stalin, Türklerin bir daha birleşmemeleri için Türkleri boy (urug) ve kabilelere ayırarak her birine farklı bir dil vererek alfabelerini değiştirmeye karar verdi. Bu planın ilk aşamasını; Türkistan’ı beş etnik Sovyet cumhuriyete bölmek oluşturdu. Bolşevikler, "önce böl sonra yönet" prensibine dayanıp, 1924 yılında millî sınırlar siyasetini takip ederek, Türkistan'ı kabile cumhuriyetlerine böldüler. “Türk” ve “Türkistan” kelimelerinin millî kimlik unsuru olarak kullanılmasını yasakladılar. Eski Çarlık Rusyası’nın tatbik ettiği siyaset, Bolşevik Rus ruhunda bir şekil aldı ve buna karşı millî güçler de harekete geçtiler. Bu çalışmada; 1917 Bolşevik Devrimi’nden sonra Sovyetler Birliği’nin kurulması ile birlikte Bolşeviklerin Rus olmayan halklara yönelik iki dünya savaşı arasında uyguladıkları milletler siyaseti incelenecektir.
Russia has been famous for its nickname "Prison of Nations". Although it was first believed that release from this prison could be possible with the February 1917 Revolution, most of the nations still partly remained under even more difficult conditions. One of the most important issues for Soviet Russia was the nations. More than half of the population in the Soviet Russia were fighting a war of independence. Peoples who were fighting to protect their national identity constituted more than half of the population of the Soviet Russia. National policy of the Soviet government was to russianize these nations who were fighting for their freedom. After the October Revolution in 1917, Bolsheviks tried to reconcile with the non-Russian communities living in the former Tsarist Empire. With this aim, Lenin and Stalin signed the Declaration of Rights of the Peoples of Russia in November 1917 which declared that all nations in Russia were equal. On the basis of this declaration, non-Russian national groups in different regions of Russia exercised their rights and started political and national activities. Sovereign and independent states were formed in Turkestan between 1917 and 1920. Later it was understood that Bolsheviks' intentions were different when they resisted the realization of these ideas and the Soviet Russia began its aggression to these new independent states. Fearing pan-Turkic challenges, Stalin decided to divide the Turks into tribes and clans and gave each of them a different language to prevent them from uniting in the future. The first stage of this plan was to divide Turkestan into five ethnic Soviet states. Based on the principle of "divide and rule”, Bolsheviks divided Turkestan into tribal states according to their national delimitation policy in 1924. They banned the use of "Turk" and "Turkestan" words as elements of a national identity. This study examines the politics of nations of the Bolsheviks after the Soviet Union was formed following the 1917 Revolution for the nations that were not Russians during the time period between two world wars.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | RESEARCH ARTICLES |
Authors | |
Publication Date | July 19, 2021 |
Submission Date | April 8, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 2 Issue: 3 |