Carpets, one of our traditional arts, are woven with a double knot system called Turkish knot. In this system, weaving is performed by connecting two warps side by side with a knot rope. However, in the researches, it has been seen that the Turkish knot is always applied on alternative warps instead of the same two warps in some carpets.
On a lozenge-patterned piece between the carpet fragments from the 3rd and 4th centuries which was found by Russian archaeologist Sir Aurel Stein in East Turkestan between 1906 and 1908, it is understood that a different technique is applied with the Turkish knot knotted on alternative warps.
This technique, which is also used in Central Asian Turkmen carpets, is kept alive in Anatolia as an old tradition.
In Istanbul Turkish and Islamic Arts Museum, Istanbul Foundations Carpet Museum, Ankara Foundation Works Museum and Sivas Gök Madrasa Foundation Museum and in the Stockholm National Museum, the Berlin Dahlem Museum, the Rijks Museum and the Washington Textile Museum there are carpets in which the slipped Turkish knot is applied.
Alternative knot is a technique that is more suitable for weaving diagonal lines, shapes such as triangles, rhombuses and filling the areas within them. It provides the formation of smoother lines and a stronger carpet, away from the gradual effect of the Turkish knot in normal practice.
This technique, which is applied in carpets woven by the Salur tribe in Turkmenistan, is also seen in the regions such as Manisa, Konya, Sivas, Malatya and Erzurum where the Salur tribe settled in Anatolia. The hexagonal medallions on the carpets are similar to the lake motif of the Salur Turkmen, and the unity of technique and pattern is kept alive by the carpets woven in Anatolia.
Gelenekli sanatlarımızdan olan halılar, Türk düğümü denilen çift düğüm sistemi ile dokunurlar. Bu sistemde yanyana iki çözgü teli, düğüm ipi ile birbirine bağlanarak dokuma gerçekleştirilir. Ancak yapılan araştırmalarda bazı halılarda Türk düğümünün hep aynı iki çözgü teli yerine alternatif çözgüler üzerine uygulandığı görülmüştür.
Rus arkeolog Sir Aurel Stein’in Doğu Türkistan’da 1906 - 1908 tarihlerinde ele geçirdiği 3. ve 4. yüzyıllardan kalma halı parçaları arasında, baklava desenli bir parçada alternatif çözgüler üzerine düğümlenmiş Türk düğümü ile değişik bir tekniğin uygulandığı anlaşılmıştır. Orta Asya Türkmen halılarında da kullanılan bu teknik eski bir gelenek olarak Anadolu’da yaşatılmaktadır.
İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesinde, İstanbul Vakıflar Halı Müzesinde, Ankara Vakıf Eserleri Müzesinde, Sivas Gök Medrese Vakıf Müzesinde, Stockholm National Museum’da, Berlin Dahlem Müzesinde, Rijks Museum ve Washington Textile Museum’da kaydırılmış Türk düğümünün uygulandığı halılar bulunmaktadır.
Kaydırılmış düğüm daha çok çapraz ilerleyen hatların dokunmasında, üçgen, eşkenar dörtgen gibi şekillerde ve bunlar içinde kalan alanların doldurulmasında elverişli bir tekniktir. Türk düğümünün normal uygulamada yarattığı kademeli etkiden uzak, daha düzgün hatların oluşmasını ve halının daha sağlam olmasını sağlamaktadır.
Türkmenistan’da Salur boyu tarafından dokunan halılarda uygulanan bu teknik, Anadolu’da da Salur boyunun yerleştiği Manisa, Konya, Sivas, Malatya, Erzurum gibi bölgelerde görülmektedir. Halılarda yer alan altıgen madalyonlar, Salur Türkmenlerinin göl motifiyle benzerlik göstermekte olup, teknik ve desen birliği Anadolu’da dokunan halılarla yaşatılmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | December 15, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |