Üniversite yaşamına adım atmak öğrenciler için önemli bir süreçtir. Yeni beklentilerin ortaya çıktığı bu dönem, öğrencilerin stres düzeylerini artırabilecek birtakım güçlükleri de beraberinde getirmektedir.
Çalışmanın amacı, üniversite hemşirelik öğrencilerinin algıladıkları stres düzeyinin belirlenmesi ve algılanan stres ile stresle başa çıkma tarzları arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Verilerin toplanması anket yöntemiyle gerçekleştirilecektir. Araştırma tanımlayıcı-ilişki arayıcı olarak planlandı. Araştırmanın evrenini Kasım 2022-Şubat 2023 tarihleri arasında İstanbul’da bir vakıf üniversitesinde Hemşirelik Bölümü’nde kayıtlı olan 312 öğrenci oluşturdu. Araştırma 148 öğrenciyle tamamlandı. Veriler "Öğrenci Bilgi Formu’ ‘Hemşirelik Öğrencileri İçin Algılanan Stres Ölçeği (HÖASÖ)’, ‘Biyo-Psiko-Sosyal Cevap Ölçeği (HÖBCÖ)’ ve ‘Stresle Baş Etme Davranışları Ölçeği (HÖSBDÖ)’ kullanılarak toplandı. Verilerin analizi SPSS 26 Statistics Paket Programı aracılığı ile tanımlayıcı, korelasyonel ve karşılaştırmalı istatistiksel yöntemler kullanılarak analiz edildi. Pilot çalışma yöntemi kullanıldı. Çalışmaya katılan hemşirelik öğrencilerinin cinsiyet dağılımları incelendiğinde; %73,6’sının kadın, %26,4’ünün erkek olduğu bulundu. Hemşirelik öğrencilerinin yaş dağılımları incelendiğinde; %88,5’inin 18-24 yaş ve %11,5’inin 25-34 yaş aralığında oldukları belirlendi. Ölçeklerin Cronbach alfa güvenirlik katsayıları HÖASÖ 0.98, HÖSBDÖ, 0.91 HÖBCÖ 0.95 olarak bulundu. Genel olarak öğrencilerin ölçek puan ortalamaları, HÖASÖ 51,59 hemşirelik öğrencilerinin algılanan genel stres düzeylerinin orta seviyede olduğu bulundu. HÖBCÖ 26,50, hemşirelik öğrencilerinin algılanan genel biyo-psiko-sosyal cevap düzeylerinin düşük seviyede olduğu saptandı. HÖSBDÖ 29,58, hemşirelik öğrencilerinin stresle baş etmek için en sık kullandıkları stratejinin “transfer” olduğu belirlendi. Hemşirelik öğrencilerinin cinsiyetlerine göre HÖBCÖ ve alt boyutlarından sosyal davranış belirtileri ve duygusal belirtiler puanları arasında anlamlı farklılık saptandı (p<0,05). Hemşirelik öğrencilerinden kadın olanların, erkek olanlara göre HÖBCÖ ve alt boyutlarından sosyal davranış belirtileri ve duygusal belirtiler puanlarının daha yüksek olduğu bulundu. Hemşirelik öğrencilerinin algılanan stres tutumları üzerine biyo-psiko-sosyal cevap ve stresle baş etme davranışlarının anlamlı etkisinin olduğu bulundu. Hemşirelik öğrencilerinin algılanan stres düzeyleri puanları arttıkça, biyo-psiko-sosyal cevap ve stresle baş etme davranış puanlarının da artacağını gösterdi. Ölçeklerin daha çok örneklem gruplarına uygulanmasına ve ileri araştırmalar yapılmasına gerek vardır. Yapılan bu çalışma gelecekte hemşirelik öğrencilerinin klinikte yaşadıkları stresi, strese verdikleri cevabı ve baş etmelerini belirlemede Z kuşağını yansıtan yeni ölçme araçlarının oluşturulmasına da rehberlik edebilir.
Araştırmanın yürütülebilmesi için Arel Üniversitesi Etik Kurulu’ndan Sayı No E-52857131-050.06.04-261401 (24.03.2023 tarih ve 2023/06 No’lu KARAR NO-08) ile etik onay alınmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Internal Diseases Nursing |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | July 21, 2024 |
Publication Date | |
Submission Date | May 29, 2024 |
Acceptance Date | July 3, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 8 Issue: xx |
Lisans: CC BY 4.0