Modernizmin kurallarına ve uygulamalarına tepki olarak ortaya çıkan postmodernizm, 20. yüzyılın ortalarından itibaren
etkili olmaya başlayan bir akımdır. Modernizmde kendisine yer bulamayan bazı unsurlar postmodernist dönemde geniş
bir kullanım alanı elde etmiştir. Kuralsızlığın kural olduğu bu dönemde sanatçılar, çoğulculuk, eklektisizm, parçalanma,
ironi, tesadüfilik, başkaldırı, anarşi ve belirsizlik gibi unsurları ön plana çıkarmışlardır. Postmodernist dönemde fotoğraf
sanatı, gerçeklik ve nesnellik ilkelerini bir kenara bırakarak özerk ve bağımsız bir olgu olarak değerlendirilmeye
başlamıştır. Öykünme, pastiş, alıntılama ve kendine mal etme gibi yöntemler, postmodern fotoğraf anlayışının en
önemli unsurlarından olmuştur. Barbara Kruger, Cindy Sherman, Sherrie Levine, Yasumasa Morimura gibi sanatçılar bu
anlayışla hareket eden öncü isimler olmuştur. Nazif Topçuoğlu ise Türkiye’de postmodern dönemin fotoğraf alanındaki
en önemli uygulayıcılarından biri olmuştur. Topçuoğlu’nun eserlerinde Marcel Proust, Thomas Mann, Vladimir
Nabokov, Lewis Carrol gibi yazarlar ile Caravaggio, Balthus ve Rembrandt gibi ikonik ressamların etkileri görülmektedir.
Topçuoğlu, geleneksel resim sanatının ışık-gölge özellikleri ve temalarına öykünerek mükemmel bir teknik ve estetik
yaklaşım ile yansıtmıştır. Bu makale, içeriği bakımından betimsel modele dayanan ve doküman incelemesini (literatür
taraması) benimseyen nitel bir araştırmadır. Bu çalışmada Nazif Topçuoğlu’nun yukarıda bahsi geçen sanatçılardan
öykünerek oluşturduğu fotoğraf çalışmaları ve sanatçının üretim pratiğinin analiz edilmesi amaçlanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Görsel Sanatlar (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2024 |
Gönderilme Tarihi | 11 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 5 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 1 |