Geçtiğimiz yüzyılın başlarında demokratik bir sistem kurmayı hedefleyen birçok ülkede kadınlara seçilme hakkı tanınmıştır. Ancak bu hak mevzuatla verilmekle birlikte kadınlar parlamentolarda ya da diğer karar verici makamlarda oldukça sınırlı bir düzeyde ve sembolik bir şekilde yer almışlardır. Aynı yüzyılın sonuna kadar da bu konuda gerçekten ciddi bir yol alınamamıştır. Demokrasilerinin diğer ülkelere nazaran daha ileri bir seviyede olduğu ileri sürülen Batı ülkelerinde de durum bundan çok farklı değildir. Mevzuatla tanınan hakların kullanılamamasının dünyanın farklı yerlerinde farklı nedenleri olabilir. Kültürel, sosyolojik ve ekonomik nedenler, yaşanan uzun demokrasi tecrübesine rağmen, kadınların siyasette yer edinmelerine engel oluşturmuştur. Yaşanılan coğrafyaya ve döneme göre değişebilecek engellerin aşılması için devletler, sivil toplum kuruluşları ve bazı uluslararası örgütler çeşitli yöntemler geliştirmiştir. Kamu finansmanı, kota gibi uygulamalar ile kadınların desteklemesinin bu engellerin aşılmasında faydalı olduğu görülmüştür. İçinde bulunduğumuz yüzyılın başından bu yana artan bir şekilde uygulanmaya başlayan bu yöntemler neticesinde kadınların bürokraside ve siyasi alanda daha fazla temsil edildikleri görülmektedir. Öte yandan yolsuzluklar ve etik dışı uygulamaların da kadınların siyasi yaşamda başarı şanslarını azalttığı bilinmektedir. Bu sebeple siyasetin finansmanında şeffaflık ve siyasi ahlakın etkinliğinin sağlanması kadınların siyasi yaşamdaki başarı şanslarının artmasını sağlamaktadır.
siyasi partilerin finansmanı cinsiyet kotası kamu finansmanı özel finansman şeffaflık
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ocak 2020 |
Kabul Tarihi | 13 Ekim 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 7 Sayı: 19 |
Akademi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.