The history of humanity begins with the use of stones by human beings. Stones are also of great importance in Turkish history. Stones are very important in pre-Islamic Turkish beliefs. Sacred stones are mentioned in the Epic of Creation, Kutludağ and Yada stone narratives. Stone statues are found around Turkish tombs. In Classical Turkish Literature, stones are examined under three headings: ordinary stones, commercial stones, precious stones (jewels). In this study, how ordinary stones, also known as black stones, were handled by divan poets was examined and examples from poems were given. Ordinary stones inspired divan poets with their physical properties such as their permanence, hardness and non- burning. The way the stones are used in daily life is also exemplified in the poems. As a means of attack, stones were used in catapults and slings. One of the motifs frequently mentioned in divan poetry is stoning. Divan poets expressed in various metaphors that roads, houses, baths were made of stones. The most mentioned among the stones used in buildings is the threshold stone. Archer shooters have perpetuated their record by erecting a reticle. Huge stones that grind grain in mills, stones used in scales, flints to make fires are mentioned in poems. Divan poets stated that the kohls were also produced from stones. In the imagination of divan poets, stones take on new duties. Stones are mentioned when referring to Ferhad u Şîrîn and Leyla vü Mecnûn, love stories in classical Turkish literature. Divan poets commemorate the stones together with some religious stories. Legends such as dragons living in stony areas, Architect Sinimnar's stone key, turning into stone are included in the poems. Divan poets likened some abstract concepts such as regret, longing and sin to stone. The sun, moon, stars and planets, were also considered as stones in the imagination of the poets.
İnsanlık tarihi insanoğlunun taşları kullanmaya başlaması ile başlatılır. Taşlar, Türk tarihi için de büyük bir öneme sahiptir. Türklerin ilk yazılı metinleri olan Orhun Kitabeleri taşlar üzerine yazılmıştır. İslamiyet öncesi Türk inançlarında taşların yeri çok mühimdir. İslamiyet öncesinde Türk inanışlarında kutsal taşlardan bahedilmiştir. İslamiyet öncesi Türk mezarlarının çevresinde çeşitli boylarda taş heykellere rastlanmaktadır. Klasik Türk Edebiyatı’nda taşlar üç başlık altında incelenir: sıradan taşlar, ticari taşlar, değerli taşlar (mücevherler). Bu çalışmada kara taşlar olarak da anılan sıradan taşların divan şairlerince nasıl ele alındıkları incelenerek, şiirlerden örnekler verilmiştir. Sıradan taşlar, kalıcılıkları, sertlikleri, yanmamaları gibi fiziki özellikleri ile divan şairlerine ilham olmuşlardır. Taşların günlük hayatta kullanım şekilleri de şiirlerde örneklendirilmiştir. Saldırı aracı olarak taşlar, mancınık ve sapanlarda kullanılmıştır. Divan şiirinde sıkça anılan motiflerden biri de taşlanmadır. divan şairleri yolların, evlerin, sarayların, meyhanelerin, hamamların taşlardan yapıldığını çeşitli benzetmeler içerisinde dile getirmiştir. Binalarda kullanılan taşlar arasında en çok bahsedilen, eşik taşıdır. Ok atma rekoru kıranlar rekorlarını bir nişangah taşı dikerek ebedileştirmişlerdir. Değirmenlerde hububatı öğüten devasa taşlar, terazilerde kullanılan taşlar, ateş yakmak için çakmak taşları şiirlerde anılmıştır. Gözlere sürülen sürmelerin de taşlardan üretildiğini divan şairleri belirtmiştir. Divan şairlerinin hayal dünyasında taşlar yeni görevler edinir. Sevgili ve âşığın rakipleri taş kalplidir. Klasik Türk edebiyatında aşk hikayelerinden Ferhad u Şîrîn ve Leyla vü Mecnûn’a gönderme yapılırken taşlardan bahsedilir. Divan şairleri taşları, bazı dinî kıssalar ile birlikte anar. Taşlık alanlarda yaşayan ejderhalar, Mimar Sinimnar’ın bir sarayı yok edebilecek taş anahtarı, taşa dönüşme gibi efsanelere şiirlerde yer verilmiştir. Divan şairleri pişmanlık, özlem, sitem, beddua, günah gibi bazı soyut kavramları taşa benzetmişlerdir. Gök cisimleri olan güneş, ay, yıldızlar ve gezegenler de şairlerin hayal dünyasında birer taş olarak ele alınmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Halk Bilimi (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Eylül 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2023 |
Kabul Tarihi | 22 Ağustos 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 10 Sayı: 30 |
Akademi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.