Alman asıllı sanatçı Joseph Beuys (1921-1986), Kleve’de küçük burjuvazinin içinde hayvan yemi satıcısı bir babanın oğlu olarak büyür. Sanatçı, 1947-1951 yılları arasında Düsseldorf Güzel Sanatlar Akademisi’nde sanat eğitimi alır, 1961’de aynı okulun heykel bölümüne profesör olarak atanır ve farklı kişiliği sanat eğitiminde de kendini gösterir. Fluxus topluluğunun üyesi olan sanatçı, Marcel Duchamp’dan sonra geleneksel sanat kalıplarını kıran, son yüzyılın en provokatif isimlerinden biri olarak anılır. Geleneksel sanatta sanatçının çalışmasının sonucunda ortaya çıkan bir ürün vardır. Bu ürün estetik değeri olan bir eserdir, oysa kavramsal sanatta üründen çok süreç önemlidir. Beuys için önemli olan, şu ya da bu tür bir estetik hazdan ziyade seyircinin yaratıcı sürece bizzat katılmasıdır. Beuys’un sanatsal yaratması sürece yayılmış eylemdir. Sanatçı, yaptığı gösteri niteliğinde belki de tiyatro niteliğindeki bu çalışmaya Toplumsal heykel demektedir. Bu araştırmada son yüzyılın en sıra dışı isimlerinden biri olarak görülen ve çok yönlü sanatçı Joseph Beuys’un sanatının temelinde yatan derin düşünceye, hayat ve toplum algısına, eğitime bakış açısına ışık tutmak ve onun sanatla ifade ettiği düşünceyi anlamak amaçlanmıştır. Çalışma “nitel araştırma” yöntemi ile gerçekleştirilmiş ve toplanan veriler “betimsel analiz” yöntemiyle çözümlenerek sonuca gidilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 5 Sayı: 9 |