İtalyan Edebiyatının 14. Yüzyıla ait en önemli düzyazı yazarlarından Giovanni Boccaccio başyapıtı sayılan Decameron’da Ortaçağ edebiyatına özgü yapısal bir çerçeve meydana getirmiştir. Eser 1348-1353 yılları arasında yazılmış, dönemin öykücülüğünün en güzel örneklerini oluşturmaktadır. Kitabın baş kısmında bir önsöz ve ardından ilk gün öykülerinin başında uzun bir giriş kısmı yer almaktadır. Yazar bu önsöz ve girişte kitabın genel özelliklerini, kimler için ve neden yazdığını anlatır. Floransa ve yakınlarında o dönem meydana gelen veba salgınından kaçmayı amaçlayan yedisi kadın üçü erkek olmak üzere on soylu gencin kentten uzak bir villada geçirdiği on gün boyunca birbirlerine anlattıkları öykülerden ibaret bir eserdir. On gün boyunca anlatılan yüz adet öykü söz konusudur. Her gün on adet öykü anlatılmaktadır. Her günü yöneten bir kral ve kraliçe seçilmektedir. Öykülerin konusunu o günün seçilmiş kral ya da kraliçesi belirler. Öykülerin konuları arasında mutlu durumlar, kadın-erkek ilişkileri, aşk, kurnazlıklar v.b. yer alır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | May 31, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 6 Issue: 5 |